Tarihte sırasıyla Hititlerin, Perslerin, Romalıların ve en son Osmanlıların yaşadığı Kapadokya adeta açık hava müzesi. Bütün medeniyetler Kapadokya’ya büyük önem vermişler. Kapadokya, Pers dilinde de Güzel Atlar Ülkesi demekmiş.
Biz de fotoğraflarıyla yıllardır bizi büyüleyen Kapadokya için en sonunda Kasım ayı için plan yapabildik. Gezilecek, yapılacak çok fazla şey olduğu için 3 günlük bir gezi planladık.
Hangi bölgede kalınır?
- Göreme: Göreme Kapadokya’nın merkezi noktasında en turistik bölgesi. Sabaha karşı balonlar da buradan kalkıyor ve balonları görmek için çok da zahmet etmeye gerek olmuyor :) Bunun dışında Güvercinlik Vadisi, Göreme Açık Hava Müzesi gibi gezilecek önemli yerler de Göreme’de. Çarşısında da kilimciler ve çeşitli hediyelik eşyacılar yer alıyor. Biz Göreme’de Turquaz Cave’de konakladık. Fiyat performansı oldukça iyiydi.
Turquaz Cave Otel
- Uçhisar: Son 1-2 yıldır Kapadokya’nın en gözde yeri Uçhisar. Mayıs ayında yapılan Cappadox festivali ile iyice canlanıyor. Kapadokya’nın en önemli, en estetik otelleri de burada. 2015 yılında Avrupa’nın En İyi Lüks Butik Oteli seçilen Museum Hotel de Uçhisar’da yer alıyor. Uçhisar’ın çarşısındaki hediyelik eşya satan dükkanlarından hediyelik alabilirsiniz. Gün batımını izlemek içinse Uçhisar Kalesi’ne çıkabilirsiniz.
Museum Hotel, Uçhisar
- Ürgüp: Kapadokya’nın en büyük yerleşim yeri. Asmalı Konak’ın burada çekilmesi ile burası daha da bilinir hale gelmiş.
- Ortahisar: Ortahisar ise kalesindeki gün batımı ile en çok karşımıza çıkıyor. Burada da oteller mevcut ancak Göreme ve Uçhisar daha çok tercih ediliyor.
Bizim favorimiz Göreme ve Uçhisar oldu. Bir dahaki sefere Uçhisar’daki güzel otellerden birinde kalmayı planlıyoruz. Temennimiz Museum Hotel’den yana tabi :)
Kaç gün yeter?
- Öncelikle şunu belirtelim biz 3 gün kaldık ve 3. gün boş vaktimiz dahi kaldı. Turizm krizinden ötürü de epey boştu Kasım ayında Kapadokya.
- Yapılacak çok şey var evet ama hepsi tek seferde gezilemez inanın :) O sebeple biz ara ara tekrar Kapadokya’ya gelip beğendiğimiz yerlere ve gidemediğimiz yerlere yeniden gidelim istedik.
- Sürekli değişen bir yer olduğu için Kapadokya, sadece 1 kez gidilmelik bir yer değil. O sebeple 2 günlük hafta sonu tatili olarak da değerlendirilebilir.
- Bir noktadan sonra peri bacaları da aynı gibi geliyor insana :) O sebeple tüm vadilere, peri bacalarına tek seferde gitmek çok değerli olmayabilir.
Nasıl gidilir, ulaşım?
- Nevşehir Havalimanı Kapadokya’ya yaklaşık 1 saat uzaklıkta. KayseriHavalimanı üzerinden de Kapadokya’ya ulaşılabilir.
- Kapadokya içerisindeki ulaşım için araba şart. Gün batımıdır, vadiler arası ziyaretlerdir araba olmadan biraz zor olacaktır. O sebeple araba kiralamanızı tavsiye ederiz.
Göreme’de nazar boncuklu ağaç (O Ağacın Altında cafe)
Gezilecek Yerler
1.Göreme Açık Hava Müzesi: İçerisinde yer alan bir sürü kilise, şapel, yemek alanları ile bu manastır insanı hayretlere düşüyor. 4. ile 13. yy arasında Roma Dönemi’nden kullanılan bu manastırdaki kiliseler ufacık. Bizim bildiğimiz kiliselerle alakası yok. Ufacık tefecik oyma yapıları o yüzyıllarda insanların nasıl yaptığını düşüne düşüne gezdik. Kiliselerin bazılarında freskler günümüze kadar gelmiş. Yapılan iş gerçekten muazzam, hayranız <3 Kapadokya’ya gitmişken mutlaka buraya gidin. Biz müze kartımızla giriş yaptık, normalde girişi ücretli ve 30 TL. Müzekart almak daha mantıklı duruyor.
2.Güvercinlik Vadisi: Kapadokya tarihi boyunca güvercinler çok önemli bir yere sahipmiş. Dikkatli baktığınızda birçok kayada, peri bacasında güvercinler için oyulmuş pencereler olduğunu göreceksiniz. Güvercinin tezeğini eski insanlar gübre olarak kullanıp tarıma uygun alanlar yaratmışlar. Güvercinlik Vadisi ise onlarca pencerenin yer aldığı bir vadi.
3.Ihlara Vadisi: Bu vadi yer yer 150 m yüksekliğe kadar çıkabiliyor. Vadi boyunca oyulmuş kiliseler, mezarlar yer alıyor. Yukarıdan aşağı inerek vadide yürüyüş yapabilirsiniz. Vadinin içinden Melendiz çayı da geçiyor. Biz vadinin sonunda yer alan barınaklı nehrin üzerindeki yerlerden birinde öğle yemeği yedik. Arabayı başlangıç noktasına park ettiyseniz toplamda 4 saate yakın bir yürüme oluyor. Hazırlıklı gitmekte fayda var. Biz bu kısmı turla gezdiğimiz için dönüş yolunu yürümedik. Yemek yediğimiz Belisırma bölgesinde servisimiz bizi karşıladı.
Belisırma bölgesi
4.Selime Manastırı: Ihlara Vadisi’ne yakın olan bu manastır Hristiyanlık aleminde büyük öneme sahip. İlk yüksek sesli ayin bu manastırda yapılmış. Manastıra doğru yürürken bazı yerlerde zorlandık. İki ayağın yan yana sığamadığı darlıkta alanlar var. Tarihte Selçuklu Türkleri burayı savaş zamanında kale olarak da kullanmış. Biz bu manastıra bayıldık, mutlaka gezin. Müze kart geçiyor.
5.Derinkuyu Kapadokya Yeraltı Şehri: Kapadokya için heyecanlandığımız bir diğer yer de Derinkuyu yer altı şehriydi. 2. yy’da Roma İmparatorluğu’ndan kaçanlar tarafından yapılmış bu şehir tam 8 katlı. İçerisinde bir insanın bedenini küçülterek, eğilerek girebileceği tüneller yer alıyor. Bu şehirde ahırdan, erzak deposuna, kiliselere, su kuyusuna, havalandırma alanlarına, şarap mahzenine kadar her şey düşünülmüş. Biz bu şehri rehber ile gezdik, sizin de öyle fırsatınız olursa mutlaka rehber ile gezin. Giriş 25 TL, müze kart geçiyor.
6.Uçhisar: Tarihi sokaklarında arasında dolaşıp, hediyelik eşya dükkanlarına uğrayın. Buradaki konaklama yerleri hepsi birbirinden iddaalı. Biraz daha lüks oteller yer alıyor. Uçhisar’ın kalesine de çıkıp gün batımını buradan izleyin.
7.Devrent Vadisi (Hayal Vadisi): Devrent Vadisi‘nde durup her bir peri bacasını başka bir şeye benzetebilirsiniz. Deveye, elleri açık rahibeye, Simpsonslara, Napolyon’a benzeyen peri bacaları bulunuyor. Yol üzerinde giderken bir 10-15 dk burada durup kendinizi hayal gücünüze bırakın.
8.Paşabağları: Avanos yolu üzerinde yer alan Paşabağları’ndaki peri bacaları şapkalı ve mantarı andırıyor. En enteresan peri bacaları burada. Rahipler de eski zamanlarda burada inzivaya gelirlermiş. Paşabağları’nda kısa bir tur atıp 15 dakika gezebilirsiniz.
9.Üç güzeller: Ürgüp Göreme yolu üzerinde yer alan Kapadokya’nın en popüler peri bacalarından 3 güzeller; anne, baba ve çocuğa benzetiliyor. 3 güzellerin bulunduğu kısım başka bir gezegen gibiydi, hem biraz yokuş yukarı çıkıyor hem yerler bembeyaz.
10.Çavuşin: Bu köyün 5. y.y’ye kadar varan en eski yapısı Vaftizci Yahya Kilisesi. Bu köy Hristiyan topluluklar tarafından uzun bir süre konaklama yeri olmuş. Kilise köyün tepesinde yer alıyor, yarım saate yakın yürüyüş yolu sürüyor.
11.Ürgüp: Asmalı Konak ile ünlenen Ürgüp’ün dar sokaklarında mutlakagezin. Ürgüp’te güzel restoranlar da yer alıyor. Aşağıda bahsettik :)
12.Kızıl Vadi: Gün batımı için bayıldığımız, bu dünyadan koptuğumuz bir yer Kızıl vadi. Kapadokya’ya gidip de burada gün batırmadan dönmeyin. Girişi 2 TL. Girişte bir de cafe yer alıyor, çay, sıcak şarap içip koltuklarında da gün batımını izleyebilirsiniz.
13.Çömlek Atölyesi, Avanos: Avanos’ta çömlek atölyeleri bulunuyor. Çömlek yapımı deneyip hediyelik eşya alabilirsiniz. Biz Sır Küpü’ne gittik. Usta çok neşeli bir şekilde bu işin tarihini anlatarak espiriler yaptı. Eskiden Avanos’ta çömlek yapımını bilmeyen erkeğe kız vermezlermiş, halı dokumayan kızı da almazlarmış. O sebeple çömlek yapmak erkek için epey önemliymiş. Biz Hitit Güneşi aldık, evde yağ ve nar ekşilik olarak kullanıyoruz :) O zamanlar şarap için bu çömleği kollarına geçirip taşırlarmış. Avanos ise içerisinden Kızılırmak nehri geçen tatlı bir bölge. Sallanan tahta köprüden de mutlaka geçin.
14.Mustafapaşa Kasabası, Ürgüp: Ürgüp’e bağlı bu köyde Rumlar yaşarmış. Dolayısıyla kasabada 30’dan fazla kilise ve şapel bulunuyor. Kasabada yer alan 1800’lerden kalma rum evi olan Old Greek House’un avlusunda oturup kahve için. Biz gittiğimizde bizim dışımızda hiç kimse yoktu ama avlu o kadar güzeldi ki ziyaret etmeye değer. Çalışanlar da biraz daha güler yüzlü olsalar daha güzel olurdu.
15.Balon Turu: Kapadokya’ya gidip de balonları izlemeden dönmek olmaz. Balona binmemek ise hiç olmaz :) Biz balon fiyatlarının çok pahalı olduğunu her gidenden duymuştuk açıkçası. 150-200 eurolardan bahsedildiği için de binmeyi hiç planlamamıştık. Tabi gitmeden önce ufak bir araştırma yapıp yaşanan turizm krizi sebebi ile fiyatların 250-400 aralığına kadar düştüğünü gördük. Hemen Royal Balloon‘dan rezervasyonumuzu yaptırdık. Kapadokya’da çok iyi hizmet veren birkaç balon firması var. Bunlardan en çok tavsiye edilenine gittik ve başından sonuna kadar tüm süreçten çok memnun kaldık.
Turlar sabah erkenden 6 olmadan sizi otellerinizden alıyorlar ve kahvaltı için merkezlerine götürüyorlar. Kahvaltı açık büfe ve ne ararsanız mevcut. Kahvaltının ardından ise tekrar aynı servislerle balonların kalkacağı vadiye gidiyorsunuz. Balonların içerisinde yerinizi aldıktan sonra balon havalanıyor ve rüzgarın gittiği yöne doğru 1 saatlik tur atıyorsunuz. Zaman zaman alçaktan, zaman zaman yüksekten uçup vadilerin tüm güzelliklerini görüyorsunuz resmen. Tüm güzel fotoğraf kareleri de balonlardan çekiliyor muhtemelen.
Ardından balonun indiği yerde sizi ekip karşılıyor ve şampanya patlatıp bir kutlama yapıyorsunuz. Bir de madalya dağıtıyorlar bu tecrübeden ötürü :) Şampanyalı kutlamanın sebebi ise balonun mucidi Montgolfier kardeşlerin inişi tamamladıktan sonra şampanya patlatmaları. Bunu bir ritüel haline getirmişler burada.
Yemek
1.Pumpkin Restoran, Göreme: Bizce Kapadokya gezisinde gitmeden dönülmemesi gereken bir nokta burası! Atmosferinden, yemeklerine ve çalışanlarına kadar her şey dört dörtlük. Mekan fix menü çalışıyor. Menü günden güne değişiyor. Çorba, başlangıç tabağı ve tatlı herkese standart olarak geliyor. Ana yemekler arasından da size 3 seçenek sunuyorlar. Biz gittiğimizde çok güzel bir sebze çorbası ve karışık meze tabağı vardı. Ana yemek olarak ise bonfile, sac kavurma ve ızgara organik tavuk mevcuttu. Sac kavurmalarına bayıldık! yumuşacık ve tam ekmek banmalıktı. Fix menü ücreti ise 60 TL. Bu fiyata alkolsüz içecek de dahil. Şarap ve diğer alkol türevleri ekstra ücretlendiriliyor. Bu arada rezervasyon yapmayı ihmal etmeyin! Biz oradayken rezervasyonsuz gelen 10-15 grubu geri çevirmek zorunda kaldılar.
2.Anatolian Restoran, Göreme: Göreme merkezinde yer alan ve dışarıdan gördüğümüzde hiç girmek istemediğimiz bir restorandı aslında burası. Uzaktan tam bir turistik restoran gibi görünüyor:) Ancak otel sahibimizin şiddetli tavsiyesi ile çok merak edip girdik açıkçası. İyi ki de girmişiz! En güzel testi kebabını burada yedik. Ek olarak Bostan kebapları ve tandır çorbaları inanılmaz güzeldi. Hepsini mutlaka ama mutlaka deneyin :)
3.Han Çırağan Restoran, Ürgüp: Ürgüp merkezde karnımız dolana, gözümüz doyana kadar yemek yediğimiz mekan. Güveçte mürdüm erikli pirzolaları var ki hiç sormayın. Saatlerce güveçte pişen pirzolalar kemiklerinden ayrılıyor ve ağızda eriyor resmen. Pastırmalı humuslarını da şiddetle tavsiye ederiz!
4.Şira Restoran, Uçhisar: Biliyoruz ki her yeri övdük şu ana kadar. Ama ne yazık ki burayı da övmeden geçemeyeceğiz. Çünkü burada Yanık diye bir ana yemekleri var ki dillere destan. Kuzunun gerdanında bulunan 50-60 gramlık lokumu saatlerce pişirip et sosu ile sunuyorlar. Her lokması sizi farklı dünyalara taşıyor. Kapadokya’da şık bir akşam yemeği ve lezzetli et yemek istiyorsanız mutlaka buraya gelin. Fiyatlar diğer yerlere göre biraz pahalı ama bizce denemeye değer.
5.Ziggy Cafe, Ürgüp: Birçok Kapadokya’da yapılacak listesinde gördüğümüz Ziggy Cafe gereksiz pahalı geldi. Açıkçası iştahımız açık bir şekilde gidip menüde 30 küsür liralara salatalar(tavuk salatası dahil) görünce bir şeyler içerek kalktık buradan. Tabi yemeklerinin tadına bakmadığımız için de pek yorum yapamıyoruz. Ancak içecek söyledikten sonra bize belli bir saatten sonra içecek servislerini yemeksiz yapmadıklarını hatırlatmalarını da ciddi anlamda itici bulduk.
Alışveriş
1.Şarap: Turasan ve Kocabağ şarapları bu bölgede yapılıyor. Biz Turasan’da epey şarap denedik ve Şira Restoranda Kamil Bey’in tavsiyeleri üzerine bolca şarap aldık buradan:)
2.Kabak Çekirdeği: Sütte ya da kendi suyunda çifte kavrulmuş kabak çekirdeği almadan Kapadokya’dan dönmek olmaz. Bunu almanız gereken yer ise Ürgüp merkezdeki Kavruk! Biz eşe dosta 5 kilo aldık. Şu an yazımızı yazarken bir yandan da çitliyoruz :)
3.Halı, Kilim: Göreme merkezde birbirinden güzel halı ve kilimciler mevcut. Bizim favori dükkanımız ise Sultan Carpet <3 İçerideki tüm kilim ve halılara hayran kaldık açıkçası. Dükkana bir kilim fiyatı sormak için girip yarım saatten fazla sohbet edip tüm kilimlere baktık :) Yerdekilere bayıldık ama bir dahaki sefere alacağız inşallah :)
4.Çömlek, Seramik: Çömlek için gitmeniz gereken bölge Avanos. Burada bolca atölye ve dükkan mevcut. Biz tavsiyeler üzerine Sır Küpü‘ne gittik. Önce çömlek yapımını denedik ardından çantalarımızı hitit güneşi ve bardaklarla doldurup çıktık. O kadar güzel ürünler var ki insan almadan duramıyor:) Sıkı pazarlık yapmayı unutmayın!
İyi Gezmeler Dileriz.