Uzun yıllar boyunca Antakya Mutfağı’na laf söyletmemek için her ortamda tartıştım :) Antepli, Adanalı ve Mardinli birçok arkadaşıma bütün mezelerimizi, kebaplarımızı anlattım durdum! Antakya’nın mutfak konusundaki üstünlüğünü en çok Adanalı arkadaşlarımın kabul etmediğini gördüm:) İddialarının ne kadar doğru olduğunu görmek için Adana’ya gitmek gerekiyordu tabi. Geç olmuş olsa da sonunda Adana’ya bir arkadaşımızın düğünü için gittik.
Tabi fırsattan faydalanarak hafta sonu için gidilecek yerleri belirledik ve yola koyulduk. Şehirde 2 gün geçirmemize rağmen birçok yere gittik ve tüm şehri karnımız şiş bir şekilde dolaştık:)
- Kaburgacı Yaşar Usta, Karataş Blv. 4038. Sk: Burası Adana’da ilk ziyaret ettiğimiz durak oldu. Adana’ya gelmeden önce en çok buraya gidilmesi konusunda ısrar ettiler bize. Sanayi içerisinde salaş bir kebapçı olan Yaşar Usta’da uzunca bir ocakbaşı ve uzun uzun masalar var. Her yerde sıcak kanlı, samimi çalışanlar fıldır fıldır koşuşturuyor:) Bizi de onlardan birisi karşıladı ve siparişimizi almaya koyuldu. Başlangıç olarak 1 şiş kaburga satır kıymasından kebap ve 1 şiş kuşbaşı şeklinde doğranmış kaburga söyledik. Bir yandan kebaplarımız ocağa dizilirken diğer yandan masamız donatıldı. 3 çeşit salata ve közde biber geldi. Hepsi de İstanbul’da ücret ödeyerek alınan bir çok restorandan çok daha lezzetli ve özenilmişti.
Biz salatalarla başlarken kebaplarımız masaya geldi. Satır kıymasından kaburga eti benim şu ana kadar hayatımda yediğim en lezzetli kebaptı diyebilirim! Yağı olsun, sulu kalmış kaburga eti olsun, pişirme seviyesi olsun, hepsi gerçekten kusursuzdu. Adana’nın neden Adana olduğunu bana anımsattı doğrusu :)
Kuşbaşı şeklinde doğranmış kaburga da bir harikaydı doğrusu. Ağzınızda dağılıyor ve akan suyu sizi kendinizden geçiriyor! Şu an yazarken bir yandan Adana bileti bakıyorum resmen:)
- Birbiçer, Meydan Mh. Bakımyurdu Cd. No:63/A: Adana’da kahvaltı ciğer ile yapılır. Biz de en çok tavsiye edilen ciğercilerden biri olan Birbiçer’e gittik. Mekan tıka basa doluydu resmen. Koca ocakbaşı üzerinde ciğer şişler pişerken mis gibi koku yayılıyordu. Bir yandan ciğerleri şişe dizen 2 kişi aralıksız çalışıyordu. Kahvaltı olmasına rağmen masa soğanlı salatalar ve acılı ezme ile donatıldı tabi. Bir ciğer geldi ki sormayın. Terbiyesi muazzam, kuyruk yağı enfes. Bu koca porsiyonu bir kişinin yemesi zor gibi görünmesine rağmen hepsini yiyebildik resmen:)
- Kazım Büfe, Gazipaşa Blv. Toros Cd. 63003. Sk: Adanalıların kahvaltı büfesi Kazım’ın birden fazla şubesi var. Kazım Büfe tostlarının yanında asıl muzlu sütü ile Adana’nın kültü haline gelmiş. :) Bir porsiyon dedikleri muzlu sütü 2 kişi ancak içebiliyor, bu durumda neden yarım porsiyonu tam porsiyon haline getirmediklerine kafa yorduk ama neden bulamadık :) Meşhur muzlu sütte biraz da şeker yer alıyormuş. Tercihe göre balla da yapıyorlar. Tabi bir de buranın tostu da oldukça meşhur. Sucuk kaşar ve salam kaşar tercih edilebilir muzlu sütün yanında:)
- Börekçiğ, Reşatbey Mh. 62003. Sk, No: 5: Daha önceki Adana ziyaretimizde arkadaşımın annesi kahvaltıda bize sıkma da yapmıştı. Adana’da yürürken bir dükkanda reklam olarak sıkmayı görünce dejavu olup o lezzeti hatırlayınca hemen foursquare’den sıkmacı aradık ve kendimizi Börekçiğ’de bulduk. Çok tatlı bir hanımın sahip olduğu bu cafe kahvaltı servis ediyor yanında da sıkma ve çiğbörek yapıyor. Biz kahvaltısız sıkma ve çiğbörek söyledik. Sıkma saçta pişirilen lavaşa benzer bir hamur işi, içine tercihe göre peynir ve patates koyulabiliyor. Kızartma olmadığından oldukça hafif ve çok lezzetliydi.
Özetle Adana hafta sonu 2 günlük ziyaret için oldukça güzel bir şehir. Muhteşem kebapları, ciğeri ve sıcak havasıyla ziyaret edilmeye değer. Sakıp Sabancı’nın memleketi olan Adana’da ayrıca bici bici tatlısı yer alıyor, fırsat bulamadığımız için biz yiyemedik ancak siz es geçmeyin. :)