Son zamanlarda Adatepe’yi o kadar çok duyduk ki araştırmaya başladık. Araştırırken Assos’a da yakın olduğunu görünce 4 günlük bir tatil planı yapmaya koyulduk. İşlerimizden de izin alınca hemen konaklama ve ulaşımı da araştırmaya başladık.

Rotamız Assos’ta kalıp Kadırga Koyu’nda denize girip,  Assos’a çok uzak olmayan Yeşilyurt ve Adatepe köylerini gezmekti. Detaylar aşağıdaki başlıklarda :) Yaz bitmeden Eylül ve Ekim ayları arasında tatil planınıza ekleyebilirsiniz.

Ulaşım

• Kendi aracınız ile gitmek isterseniz Gelibolu üzerinden giderek mola sıklığınıza göre yolculuğunuz6-7 saat arasında sürebilir.
• Çanakkale Truva ve Kamil Koç Ayvacık’a ve Küçükkuyu’ya gidiyor. Ayvacık 15 km uzaklıkta Assos’a, Küçükkuyu ise 25 km uzaklıkta. Küçükkuyu da sahil kasabası olduğundan deniz kenarından güzel bir yolculuk oluyor.
• Bazı otobüs firmaları Çanakkale üzerinden bazıları ise Bandırma üzerinden Assos’a gidiyor. Çanakkale’yi tercih etmenizde fayda var. Yaz aylarında hafta sonları İstanbul çıkışında, Gebze yolunda epey trafik olabiliyor.
• Assos çevresinde her yere giden dolmuşlar mevcut ancak Ege kafası olduğundan saatleri çok net değil. :) O sebeple araba kiralamanızı tavsiye ederiz. Ayvacık’ta araba kiralama ofisleri bulunmuyormuş. Küçükkuyu’da da 2 tane var, önceden ayarlayın mutlaka.
• Diğer bir yolculuk alternatifi ise otobüsle Çanakkale’ye gidip oradan araç kiralamanız olabilir. Çanakkale 90 km uzaklıkta Assos’a, 1 saate gidiliyor. Hem otobüs yolculuğu daha kısa sürmüş olacaktır hem de araç daha rahat kiralayabileceksiniz. Bizim bir sonraki seyahatimiz kesinlikle böyle olacak. :)

Assos’a Giriş ve Konaklama

• Assos’ta Romalılardan, Bizanslılardan sonra Osmanlılar yaşamaya başlamış. Dolayısıyla bu çeşitliliğini özellikle Behramkale’de görebiliyorsunuz.
• Assos’ta her yer zeytin ağaçları ile dolu, zeytin ağaçları hem görsel olarak çok güzel. Hem de zeytin demek zeytinyağı demek. <3

• Gezilecek çok yer olduğundan sadece deniz tatili yapmıyorsanız Behramkale’de kalmalısınız. Temiz, ekonomik olan taş evler bulmanız mümkün.
• Deniz ön planda bir tatil istiyorsanız o halde Kadırga Koyu’nu ya da Sazlı Altı Mevki’ndeki yerlerde konaklayın.
• Assos’ta oldukça camping yerleri var. Bir kısmında bungalovda var. Biz öğle yemeği için gittiğimiz Assos Club Beyaz’ı çok sevdik. Pek ucuz değiller ancak önceden rezervasyon yapmayı denerseniz daha ekonomik olabilir.
• Araştırırken gördüğümüz camping yerleri Assos Club Beyaz (Kadırga Koyu), Son Gemi (Sokakağzı), Gargara (Saz Altı) vb. Kadırga Koyu’nda epey camping yerleri var, camping yapmak isterseniz mutlaka araştırın.
• Assos’a Midilli adası oldukça yakın, vizeniz varsa günübirlik de olsa mutlaka araştırıp gidiniz. Bizim vizemiz yoktu, bir dahaki sefere diyerek hüzünlü hüzünlü Midilli’yi izledik. :)
• Yarım günü Yeşilyurt, Adatepe köylerine ayırabilirsiniz. Yol üzerindeki Zeus Altarı ve Zeytinyağı Müzesi’ni de dahil edebilirsiniz.
• Unutmadan Midilli hemen karşıda olduğu için Yunan radyoları hep çekiyor, komşunun müziklerini dinleyerek yolunuza devam edebilirsiniz.

Gezilecek yerler, köyler

• Assos Antik Kenti: Romalılardan, Bizanslılara kadar birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmış olan antik kentte en tepede Athena Tapınağı, aşağıda ise amfi tiyatro yer almakta. Behramkale’den yürüyerek antik kente gidebilirsiniz. Girişte müze kart çıkartabiliyorsunuz, akşam 8’e kadar açık (Yaz aylarında). Athena Tapınağı en tepede yer aldığı için bir gün batımını mutlaka ama mutlaka burada geçirin. Karşıda Midilli Adası, önde Kadırga Koyu’nu çok net görebiliyorsunuz.

• Assos Antik Liman: Manzaralı dar yollardan geçerek ulaşıyorsunuz. Özellikle yolun bittiğini hissettiğiniz bir nokta var, etraftakilerin yönlendirmesiyle devam ediyorsunuz ama etmeyin. Biz ettik siz eylemeyin. :) Arabayı ilk park bulduğunuz yere park edin, yoksa çok stres olacaksınız. :) Antik Liman’da da taş evlerden oluşan butik oteller, sevimli hediyelik eşyalar bulunuyor. Limanda da birçok plaj var, temiz duruyor ancak Kadırga Koyu ve Saz Altı varken burada denize girmeye pek gerek yok.
• Behramkale: Burası Osmanlı zamanında kurulmuş bir köy, çok tatlı köy evleri bulunuyor. Taş Kahvesi’nde ormana karşı közde Türk kahvesi için. Çarşısında köy kadınlarından nar ekşisi, zeytinyağı, dağ kekiği, limon kekiği satın alabilirsiniz. Doğa Köy Evi’nde kahvaltı veya bir kahve molası yapabilirsiniz. İnsanlar çok tatlı, otelin bahçesi çok keyifli.

Doğa Köy Evi

• Sivrice: Kadırga Koyu’ndan sonraki ilk koy (haritada sola doğru giderken). Yol boyunca çok güzel manzara var. Her an karşınıza koyun sürüsü de çıkabilir. Denize girmek için ufak plajlar var ancak bir akşam yemeği için gelmeniz daha romantik olacaktır. Ethem ile Aslı’ya mutlaka gelin, aşağıda da bahsedeceğiz. :)

• Sokakağzı: Sivrice’den sonraki koy ise Sokakağzı. Sivrici’den sahilden giderseniz çok güzel bir yol size eşlik edecek. Sivrice’de sahil yolu bitiyor. Sokakağzı çok sakin, sessiz bir yer. Plajı taşlı, deniz bir noktadan sonra kumlu. Yolun bitimindeki Dutburnu’ndan Sokakağzı böyle gözüküyor. :)

• Yeşilyurt Köyü: Assos’a 30 dk uzaklıkta bu köye gidip meydanda yer alan çaycı da karadut şurubu için. Çetmi dedikleri elmalı, helvalı ve tarçınlı tatlıdan yemeden dönmeyin. Köyde zeytin ve zeytinyağı yapan amcalar teyzeler bulunmakta. Biz litresi 18 TL’ye zeytinyağı ve 10 TL’ye zeytin (1 kg) aldık. Manıcı Kasrı’nı da ziyaret edebilirsiniz.

• Adatepe Köyü: Yeşilyurt Köyü’ne yakın olan Adatepe eski bir rum köyü. Evlerin hepsi taş ev. Bu köy yavaş yavaş keşfediliyor, birkaç otel açılmaya başlamış. Günü birlik tur otobüsleri köyün girişinde kuyruk oluşturmaya başlamış. Alaçatı’dan biraz daha küçük olan köy, denize de yakın. İleri de bir Alaçatı olabilir, inşallah bozulmadan şehir kalabalığı gibi saçma bir kalabalık olmadan gelişir. Şu an köy inanılmaz bakir, bakkal bile yok! Köyün meydanında devasa bi ağacın altında çok tatlı bir çay bahçesi var. Taş Mektep ve Hünnap Han’ı da görebilirsiniz.

• Zeus Altarı: Burası eski zamanlarda Yunan kültürüne göre tanrılara kurban sunmak üzere yapılmış bir altar. Adatepe Köyü’ne gelmeden 700 mlik bir patika yol ile yürünen Zeus Altarı’nın Cunda’dan Midilli Adası’na kadar uzanan bir manzarası var. Ufacık bir tepe olduğundan insanlar fotoğraf çektirmek için sıraya giriyor. :) Tepe biraz daha temiz olsa ne şahane olurdu.

• Adatepe Zeytinyağı Müzesi: Küçükkuyu merkezde yer alan müzenin girişi ücretsiz. Zeytinyağının nasıl yapıldığı, yapımda kullanılan aletlerin nasıl çalıştığını görebilirsiniz. Girişinde de zeytin ile ilgili ürünler satan bir dükkan var. Müzedeki zeytinyağı fiyatları köydeki fiyatlara göre biraz pahalı, acele edip buradan almayın.

Yemek

• Yahya Usta’nın Assos Dondurması: Tüm Assos çevresinde Behramkale’den Kadırga Koyu’na, Küçükkuyu’ya kadar her yerde rastlayabilirsiniz. İddaalı oldukları seçenekleri ise bal-badem. Külahları tap tazecik yapıyorlar, yakınlarınızda Yahya Usta varsa kokusunu mutlaka alıyorsunuz. Karadut, çikolata, limon da bizim favorilerimizden.

• Assos Club Beyaz, Kadırga Koyu: Aslında bir camping alanı olan bu otele öğle yemeği için gittik. Peynirli kabak sarması, kabaklu havuçlu meze ve elmalı semiz otu söyledik. Mezenin yanında biralarımızı da söyleyip çardaklarında öğlen vaktinde serinlemeye çalıştık. :)

• Ethem ile Aslı, Sivrice: Bir akşam mutlaka Sivrice’deki bu tatlı yere gidiniz. Sahipleri Ethem ile Aslı yeni yerleşmişler Assos’a. İkisi koştur koştur misafirlerine yetişmeye çalışıyorlar. Büyükçe bir ağacın da bulunduğu beyazlı mavili bahçelerinde oturmak pek keyifli. Mezelerden börülceli cacık, Assos favorimiz kabaklı havuçlu meze ve humus söyledik. Börülceli cacık o kadar muhteşemdi ki bir tane daha söyledik. Aslı Hanım’ın önerisiyle Türkiye’ye Ayvacık’tan dağıtılan etten yapılan güzel bir köfte yedik. Bizi biraz beklettikleri için porsiyonu da biraz büyütmüşlerdi, çok inceler. :) Çok karanlık olduğu için fotoğraflar pek güzel olmadı. :(

• Dutburnu, Sokakağzı: Sokakağzı’nın sonunda (gerçekten yol bitiyor) biraz yokuş çıktıktan sonra Midilli manzarası eşliğinde gözleme ve ayran ikilisi söyleyin. Yanına da canım Ege domatesi ve yeşil biberi de istemeyi unutmayın. Biraz geç açılıyor o sebeple bizim gibi erkenden kahvaltıya Sokakağzı’na gitmeyi düşünürseniz biraz geç gitmenizde fayda var. (12 gibi)

• Leb-i Derya, Sazlı Altı: Burası Sazlı Altı mevkinde yol üzerinden bulunan çok salaş kahvaltıdan mezeye kadar her şeyi olan yerlerden biri. Kendi plajı da bulunuyor, burada yemek yerseniz şezlong ücreti de almıyorlar. Plajında iskelesi de var, iskeleden azıcık ilerisi tamamen kumluk. 4 günlük gezimizde 2 kez buraya gittik. Kahvaltıları da mezeleri de çok lezzetli. Mücver söylemeden çıkmayın. :)

• Tıka Basa Restoran, Sazlı Altı: Yine aynı yerde bulunan bir diğer restoran ise Tıka Basa. Sabah kahvaltıya gittik, sahipleri çok tatlı yaşlı bir çift. İkisi de arı gibi, hemen kahvaltımızı hazırladılar. Pişilerine bayıldık hafif şekerleri gibiydi. İstanbul’da bulamayacağımız yeşil biberlerden biraz daha söyleyince bizi kırmayıp yeniden getirdiler. Çayları da semaverden, kahvaltı manzarası da zeytin ağaçları üzerinden denizli. <3

• Han Restoran, Yeşilyurt: Köyün meydanında yer alan bu restoran uzun pencerelere, serin bir bahçeye sahip. Serinlemek için karadut söyleyip yanına da çetmi tatlısı söyledik. Sigara böreği gibi kızartılmış içerisinde ise elma, tarçın ve helva yer alıyor. Evde de yapılabilecek bu tatlıyı çok beğendik.

• Zeushan, Adatepe: Adatepe meydanında yer alan Zeushan’da birkaç zeytinyağlı yanına da mantı söyledik. Adatepe’ye geldiğinizde açsanız burayı değerlendirebilirsiniz.

• Roma Dondurmacısı, Adatepe: Zeushan’ın birkaç ev ilerisinde bulunan dondurmacı her gün keçi sütü ile dondurma yapıyor. Naneli, kekikli ve zeytinli gibi enteresan dondurma seçenekleri mevcut.

Deniz, Plaj, Koy

• Kadırga Koyu: Osmanlı zamanında donanma üstü Midilli’den yaralı olan dönen kadırgalar bu koyda tedavi edilip dinlenir. O sebeple adı Kadırga olarak kalmış. Uzunca bir koy olan Kadırga aynı zamanda oteller bölgesi. Burada konaklayabilir ya da herhangi bir yerin, otelin plajını tercih edebilirsiniz. Plajlar taşlık, deniz ise hemen derinleşiyor. Şezlonglar kişi başı 10 TL.
• Sazlı Altı Mevki: Assos’tan Küçükkuyu yoluna doğru giderken yol çok güzel. Ağaçların arasında gidiş-dönüş tek şeritli yoldan gidiyorsunuz. Bir noktadan sonra her yerde Cihat’ın Yeri (Leb-i Derya), Ayşe’nin Mutfağı, İrfan’ın Yeri gibi mütevazi yerler var. Bu yerlerin hepsinin plajı da mevcut. Biz sadece Leb-i Derya’nın plajına gittik 2 gün. Plaj taşlık ve sakin. Denizde hemen derinleşmiyor ve kumluk. Duş ve soyunma kabinleri de mevcut. Yemek yediğiniz takdirde plaj ücretsiz. Sabah kahvaltı için gidip bütün gününüzü burada geçirebilirsiniz. Bir gün batımını da burada batırdık, iskelede çok tatlı beyazlı mavili masalar var. Romantik bir akşam yemeği için de tercih edebilirsiniz.

• Sivrice Koyu: Kadırga Koyu’ndan sonraki koy. Yerleşim denizin üzerindeymiş gibi bir 50-100 cm. Kadırga Koyu’na göre oldukça sakin ve tenha.
• Sokakağzı Koyu: Sivride’den sonraki koya sahil yolu üzerinden ulaşırsanız muhteşem manzara var. Sivrice’de sahil yolu sona eriyor, yol tamamen bitiyor. Birkaç plaj var, burası çok çok sakin. Son Gemi’nin plajına gittik, plaja giriş ücretsiz. Duvel de 12 TL, oldukça ucuz. Ancak denize girmek için bura yerine Kadırga Koyu ve Sazlı Altı’ndaki yerler daha iyi.
• Limonata Butik Otel, Kadırga Koyu: Son gün yola çıkacağımız için rahat, duşu olan, temiz soyunma kabini olan bir yer arayınca buraya gidelim dedik. Çok tatlı olan bu otelin çim plajı da var. Hamaklar eşliğinde huzurlu tatilimizin son denizine girdik. Giriş ücreti 15 TL. Otelin kendi plajı olduğu için çok beğendik, ancak otel konaklamak için biraz pahalıca. Çocukluysanız veya sadece deniz tatili yapmayı istiyorsanız bu oteli tercih edebilirsiniz.

Bir seyahatimizi daha hüzünlü, kalbimiz geride kalarak bırakıyoruz. Her gittiğimiz yere yeniden gitmek istiyoruz diğer yandan bir sürü keşfedilecek yeni yerler de var. Zaman ve paraya aynı zamanda sahip olsak ne güzel olurdu…