X

Antakya Gezi Rehberi

Antakya’ya sık sık yaptığımız lezzet turlarına bir yenisini daha ekledik. Bu turun ardından da yazımızı artık kaleme almanın vakti geldiğine karar verdik. Size bu yazıda genel olarak 3 günde Antakya çevresinde neler yiyebileceğinizi ve yemekten arta kalan zamanınızda nerelere gidebileceğinizi anlatacağız :)

Hadi öncesinde gidilmesi gereken mekanları ve yenilmesi gereken yemekleri anlatalım!

Kahvaltıcılar: Kahvaltı dükkanları ile ilgili spesifik bir fiyat bilgisi vermedik. Bunun sebebi de aşağıdaki tüm mekanların yaklaşık olarak aynı fiyatlara sahip olması :) Kişi başı kahvaltı fiyatı çoğu yerde ortalama 25 TL. Bu fiyata da genellikle her şey dahil oluyor.

Yusuf Dayı Kahvaltı Noktası: Döver yolunda bulunan Yusuf Dayı’nın dükkanı, en zengin kahvaltı sofralarından birini hazırlıyor. Harbiye manzarası ve onlarca çeşit kahvaltılık ürünü ile Antakyalıların vazgeçilmez mekanları arasında. Kahvaltılıklar arasında zahterden, biberli ekmeğe, zeytin salatasından kekik ve çökelek salatasına kadar her şey mevcut.

Hammusun Yeri: Döver’de bulunan Hammusun Yeri, Antakya’da kahvaltı kültürünü başlatan mekanlardan birisi. Herkesin kahvaltıyı evde yaptığı o eski günlerde, erken gelen ziyaretçilerine mutfakta ne varsa koyan bu samimi aile işletmesi şu anda Antakya’nın en sevilen kahvaltıcılarından birisi. Havuz başında yer alan masalara yerleşip yöresel tüm lezzetlerin tadına bakmanız için en iyi seçeneklerden birisi.

Antakya Kahvaltı (Sultan Sofrası): Eski bir Affan evinin restore edilmesi sonucu bu tatlı mekan oluşuyor. İçerisi müze görünümlü şık bir kahvaltıcı. Bizce burayı kesinlikle es geçmeyin. Kahvaltı menüsünde Antakya’nın tüm hamur işlerinden tutun da, çökelekten ceviz reçeline, mandalina suyundan zahterine kadar her şey var. Ayrıca en lezzetli zahteri burada yiyeceğinizin garantisi bizden :)

Aslanın Yeri: Hıdırbey köyünün girişinde yer alan bu mekan tandırda pişen biberli ekmeklerini sıcak sıcak kahvaltı sofranıza getirmesi ile meşhur. Bir yandan yeşilliklerin arasından oturmanın tadına varıp, diğer bir yandan doğal köy lezzetleri ile kahvaltınızı yapmak istiyorsanız gidebileceğiniz en güzel yerlerden birisi.

Gidilmesi ve Yenmesi Gerekenler:

Maho’nun Yeri: Özellikle Nisan aylarından portakal ağaçlarının altında bir yer ayırtıp buradaki enfes mezelerin tadını çıkarmak paha biçilemez. Kuzeytepe köyü zaten et restoranları ile meşhur. Maho’nun yeri de bu bölgenin en popüleri. Popüler diye lezzetinden ödün verdiğini sakın düşünmeyin. Burada masanıza oturup kendinizi garsona bırakın. Bırakın ki tüm mezeleri önünüze sersin :) Bu mezeler arasında neler mi var? Tereyağlı Humus, Cevizli Biber, Babagannuş, Biber Yoğurtlama, Ezme, Ali Nazik ve daha nicesi. Mezelerinizi bitirdikten sonra dilerseniz birer de et şiş yeyin deriz. Emin olun pişman olmayacaksınız!

Tugay Kasap: Burası Antakya sınırları içerisinde yiyebileceğiniz en güzel tepsi kebabını yapıyor. Güzelburç Köyü kasapları ile meşhür. Buradaki restoranların altında kasap, hemen yanında da kendi fırınları bulunuyor. Kasaptan alınan et fırında pişip sıcak ekmeklerle size sunuluyor. Bizim size tavsiyemiz burada tepsi kebabı yemeniz. Ama unutmadan Ali Bey’e Tepsi kebabının altında zerzevat olmasını rica edin. Zerzevat dediğimiz soğan, maydanoz ve isot karışımı. Genelde et yemeklerinin olmazsa olmazıdır o bölgede.

Tabi bir de kağıt kebabının da tadına bakmak için ortaya bir tane söyleyebilirsiniz. Ortaya bir de süzme yoğurt almayı ihmal etmeyin.

 

Affan Kahvesi: Burası bildiğiniz kahve. Evet evet, içeride batak, okey ve benzeri oyunların oynandığı kıraathane :) Ancak bu mekanın özelliği, şehrin en güzel Haytalı’sının burada yapılıyor olması. Haytalı nedir diye soranları duyuyorum. Lütfen açın biraz araştırın :) Kısacası güllü, muhallebili ve dondurmalı tatlı. Tabi bir de Antakya usulü türk kahvesi içmeyi de ihmal etmeyin.

Serdar ve Ulaş Kebap: Antakya’ya gelip de Harbiye dürüm yemeden dönmek olmaz. Burası da Harbiye’de bulunan en meşhur dürümcülerden birisi. İçeri girin ve acı seviyorsanız az acılı bir porsiyon kıyma dürüm söyleyin ve gerisine karışmayın.

Tacettin Usta: Dünyanın en prensipli ustası bu mekanın işletmecisidir! Tacettin usta rezervasyonsuz çalışmayan bir dönerci. Çat kapı gidip de döner yiyebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Antakya Valisi dahi bu dükkanda sırasını beklemiştir. Tüm mahalleli de buna şahittir :)

Et döneri için gidilmesi gereken en önemli duraklardan birisi burası. Saat 4 olmadan eti biter ve dükkanı kapatır. İçerisi boştur ancak her daim sıra vardır :) Biz rezervasyon için aradığımızda bize 14:35 geçe gelin dedi. Ciddi anlamda 14:30’da gidip 5 dakika bekledikten sonra siparişlerimiz alındı :) Et dönerinin muazzam olduğunu da belirtelim.

Zeyn Restaurant: Antakya’daki yeni keşfimiz Zeyn Otelinin girişinde bulunan restoranı. Mezeleri, kebapları ve özellikle de Harbiye dürümleri enfes! Şimdiye kadar yediğimiz en iyi Harbiye Dürümünü burası yapıyor olabilir! Şiddetle öneririz.

Humusçu Nedim Usta: Nedim usta yıllardır aynı yerde birbirinden güzel mezeler yapmaya devam ediyor. Burada benim en beğendiğim mezeler ise cevizli biber ve humus! Cevizli bibere bol nar ekşisi ekletmeyi de unutmayın.

Unesco Hatay Gastronomi Evi: Mart ayında açılan Gastronomi Evi’ne de gidip her gün değişen menüden birkaç farklı meze söyledik. Patates köftesi ve ortasında yer alan arap tava, ıspanaklı yoğurt, minnak semiz otu salatası ve biberli yoğurtlu denedik. Patates köftesini uzun süredir yememiştik, çok lezzetliydi. Biz de en yakın zamanda evde deneyeceğiz. Annem bunun etli halini de yapıyor, dışı içli köfte gibi kıymalı da olabiliyor. Diğer mezeler ise hafif ve tazecikti. Belediye’ye ait bu restoran eski bir Antakya Evi’nde ve ara ara çeşitli etkinlikler, workshoplar yapılıyor. Antakya’ya giderseniz, evlerde neler yapılıyor onu tatmak için mutlaka buraya gidin. Kahvaltıları da varmış, denemeye değer.

Kebo: Antakya’da bir mekan tuttuktan sonra iğrenç bir dekor ile yeniden karşımıza çıkıyor. O yüzden bu listedeki çoğu yerde olduğu gibi Kebo da artık Mc Donalds görünümünde bir tavuk dönerci. Eskiden yerin bir kat altında 6-8 masası bulunan küçük bir işletmeydi ve bize göre bölgenin en güzel tavuk dönerini yapıyordu. Tabi bize göre hala en güzel tavuk dönerini burada yiyebilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey sıraya girip, klasik kebo isteyip acı seviyesini belirtmek. Çok acılının ciddi anlamda çok acılı olduğunu hatırlatmak isteriz :)

Pöç Kasabı: Uzun çarşıda bulunan Pöç kasabı, tepsi ve kağıt kebabının merkezi olarak kabul edilir çoğu insan tarafından. Bizce de buraya uğramakta fayda var! En azından tepsi kebabını farklı bir yerde daha denemiş olursunuz. Tabi bizce hala Tugay kasabı bir numara :)

Çınaraltı Yusuf Ustanın Yeri: İyi bir künefe yemek için nereye gideceğinizi düşünmenize gerek yok. Hiçbir yere bakmadan direk Çarşıda bulunan Yusuf Ustaya gidin. Elleri ile oracıkta hazırladıkları künefeleri dilerseniz fıstıklı, dilerseniz üzerine kaymak ekleterek yeyin. Bizim favorimiz her ne kadar sade künefe olsa da karar size kalmış!

Kule Restoran: Listeyi tamamladınız ve gidecek başka bir yer kalmadı diyorsanız Kule restoran’da birbirinden güzel mezeler ve ara sıcaklar ile lezzet patlaması yaşayabilirsiniz. Burada sac oruğu ve Antakya usulü çiğ köfte yemeden dönmeyin :) Canlı müziğe denk gelirseniz güzel bir akşam geçireceğiniz kesin :)

Nereden Ne Almadan Dönülmez:

Mari Teyzenin Evi: Mari Teyze Affan Mahallesinde oturan ve kireçli kabak tatlıları ile nam salmış bir mahalle sakini. Evinin içinde her daim kabak tatlısı bulabilirsiniz ve dilediğiniz kadar alabilirsiniz. Tabi bunun yanında mevsimlik tüm reçelleri de bulmanız mümkün. Ceviz, patlıcan ve turunç reçeline denk gelirseniz almadan sakın dönmeyin :)

Öksüzler Lokum: Bize göre Mersinden iyi cezeryeyi ve Safranbolu’dan iyi lokumu burada bulabilirsiniz. Özellikle cevizli kesme cezerye ve narlı fıstıklı lokumu almadan dönmeyin.

Baharatçılar Çarşısı: Antakya’ya geldiniz ve dönüşte ne alacağınızı düşünüyorsanız gitmeniz gereken ilk adres Baharatçılar Çarşısı. Burada nar ekşisinden, salça çeşitlerine, zeytinden, baharat çeşitlerine kadar bolca seçenek mevcut. Bize soracak olursanız zahter, biber salçası, nar ekşisi olmazsa olmazlardan.

Vakıflı Köyü: Vakıflı Köyünden alabileceğiniz onlarca şey mevcut. Burada yaşayan kadınların ellerinden çıkan tüm ürünler birbirinden güzel. Bizim tavsiyemiz ise çökelek, kekik ve likör çeşitlerini denemeniz. Özellikle portakal çiçeği likörü bulursanız kaçırmayın!

Affan Mahallesi: Affan mahallesi hem tarihi dokusu ile hem de hediyelik eşya dükkanları ile size bolca seçenek sunuyor. Yolunuz buraya düşmüşken gireceğiniz hediyelik eşyacılardan ipek şal ve türevlerine bakabilirsiniz. Tabi bir de denk gelirseniz ev yapımı şarapların tadına bakmayı unutmayın.

Gezilecek Yerler:

Titus Tüneli: Samandağ sahil yolunda bulunan Titus tüneli gezerken hayrete düşeceğiniz bir lokasyon. Geçmişini ve tarihini burada satırlara sığdırmak zor :) Ufak bir araştırma yapıp burada 1 saatlik yürüyüşe çıkabilirsiniz. Yediklerinizin de bir kısmını bu şekilde yakmış olursunuz.

Vakıflı Köyü: Türkiye’de yaşayan son Ermeni köyü burası. Şirin mi şirin bu köyde hem ufak bir gezi yapabilir hem de köy sakinleri ile tanışabilirsiniz.

Hızır Türbesi: Samandağ sahilinde bulunan bu türbe yolun orta yerinde bulunuyor. Türbenin etrafında 3 tur attıktan sonra içerisini ziyaret edip dua edebilirsiniz. Daha fazla bilgi için de içerideki yazıları okumanızda fayda var.

Musa Ağacı: Hz. Musa’nın asasının ağaca dönüştüğüne inanılan bu yer görebileceğiniz en geniş gövdeli ağacı barındırıyor. Tabi etrafı ve ortasından geçen deresi ile çok çok tatlı. Buradaki kulübelerden de yerel lezzetler alabilirsiniz.

Mozaik Müzesi: Mozaik müzesini anlatmanın da gereği yoktur diye düşünüyoruz. Antakya sınırları içerisinde kazdığınız her yerde bir miras çıkıyor. Şu ana kadar toplanan tüm mozaikler de bu müzede sergileniyor. Zaten müzeye gittiğinizde zaman tünelinden geçmiş ve bu diyarları iyice tanımış olacaksınız.

St Pierre Klisesi: Dağa oyularak yapılan St Pierre kilisesi Hristiyan’ların Hac duraklarından birisi. Oldukça büyüleyici bir yapı olan bu Kliseyi kapısının önünde rehberlik eden çoçuklardan dinlemeniz önerilir.

Harbiye Şelalesi: Artık eskisi kadar güzel olmasa da oluk oluk akan bu şelalede bir yürüyüş yapmak içinizi açacaktır. Şelale sularının aktığı yerlere koyulan masa sandalyelerde ayağınızı suya daldırıp bir şeyler de yiyebilirsiniz.

Size en kısa şekilde Antakya’da yapılacak şeyleri listelemeye çalıştık. Her ne kadar terör sebebi ile turizm pek canlı olmasa da sokaklar oldukça güvenli. İnsanlar yardımsever ve Hayat hala aynı hızıyla devam ediyor bu şehirde. Rehberimizden beğendiğiniz yerleri ve eleştirilerinizi bize yazarsanız çok seviniriz.

İyi Gezmeler :)

admin:
Related Post