X

Mutfakta Az Tüketim & Pratik Bilgiler

Biz bi süredir alışkınlarımızı değiştirip daha az tüketmeye, daha az atık çıkartmaya dikkat ediyoruz elimizden geldiğince, yapabildiğimiz kadarıyla. Bi süredir uygulayıp işimize yaran bilgileri burada paylaşmaya karar verdik.

Atıksız pazar alışveriş çabalarımız

Günlük koşuşturmada insan sorgulamadan alışageldiği şekilde, dükkanların, cafelerin sunduğu tek kullanımlık birçok şeye hayır demeden hop alıp yola devam ediyoruz. Oysaki çoğu zaman 2 dakika içerisinde yiyeceğimiz poğaça için her seferinde paket almaya gerek var mı? Gelin aşağıda neler yapılabilir detaylı bakalım.

  • Sebze-meyve alışverişi: Annem eski çarşaftan boy boy diktiği bez torbaları alışverişte kullanarak market alışverişindeki kese kağıdı, poşetlerden kurtulmuş olduk. Siz kumaş yerine fileden de bu torbalardan yapabilirsiniz.
    Biz hatta ekmekleri de bu torbalara koyuyoruz. Berlin’de bazı fırınlarda çalışanların da çok hoşuna gidiyor. :) Çantamda mutlaka 2-3 tane bunlardan yer alıyor, alışveriş için çıkmasam bile ani ihtiyaçlar için de bu torbalar hayat kurtarıyor.
Fırından ekmek alışverişi
PS: Berlin’de fırınlarda çeşit çeşit ekmekler bulunuyor. <3 Beyaz un dışında bir sürü çeşit var.
  • Dolapta ne var bilmek: Meyve sebze alışverişini planlı ve makul yapıp dolaptakilerin bozulmasına mahal vermeden yemek yapmak, gerekirse kalanlarla sos yapmak da bu işin başka boyutu. Dolapta ne varsa çok iyi bilip, özellikle yarım kullanılan bi meyve/sebze olabilir ya da paket bir ürün olabilir. Onlar açıldıktan sonra çok fazla dayanmayabiliyor. O sebeple onları da göz önünde bulundurup ertesi veya maksimum 1 sonraki gün onları kullanacak şekilde yemek planları yaparak bozulmaya mahal vermemiş oluruz.
    Örneğin yavaş yavaş sünen domatesleri, biberleri kavurup 1 hafta kadar giden sos yapıp hem tostlara hem de makarnaya vs. kullanabilirsiniz.
Buzdolabı organizasyonu
  • Sünen sebzeler: Havuç, yeşillikler ve diğer kök sebzeleri kavanozun içerisine su koyup buzdolabında öyle saklıyoruz. Böylelikle sebzeler ve yeşillikler 1 hafta kadar taze kalabiliyorlar. Eskiden havuç almaya çekinirdik şu an rahatlıkla 1 kilo kadar alıp 1 hafta içinde sünmeden tüketebiliyoruz. Bu taktik maydanoz, dereotu, pancar, kereviz, yeşil soğan vs. için de geçerli.
Faydalı bilgiler
  • Poşetsiz alışveriş: Biz Berlin’de yaşıyoruz ve burada 3-4 tane, olabildiğince sıfır atık dükkan bulunuyor. Buralara kavanozlarla gidip eski usül, ihtiyaçlarımızı kendimiz dolduruyoruz. Türkiye’de aslında bundan 15-20 sene öncesine kadar bakliyatlar, kuruyemişler çuvaldan alınırdı. Maalesef süpermarketlerin yaygınlaşıp küçük esnafların azalmasıyla bu kültürde iyice azaldı. Ama hala mahalle aralarında kendinize mutlaka eski usül bi bakliyat dükkanı, kuruyemişçi, aktar bulup kendi kavanozlarınızla alışveriş yapabileceğinizi düşünüyorum. Sadece planlı olup yanınıza kavanozları almak gerekiyor, sonrasında da yine eve gidip onları çok taşımamak gerekiyor. :)
Eski usül hala böyle yerler var. Bu fotoğraf Neukölln, Berlin’den. Bu dükkan kapandı ama olsun :(
DER SACHE WEGEN, Berlin. Kadıköy’de bi tane sıfır atık dükkan açılmış. Gözümüz aydın:)
  • Yereli ve bölgeyi destekleyerek alışveriş yapma: Bilinçli ve az tüketimin en önemli basamaklarından biri de küçük üreticileri destekleyerek yerel ürünlere ulaşmak. İstanbul’daki gıda kooperatifleri de inanılmaz güzel şekilde bir araya gelmişler ve biz buradan dahi takip ediyoruz. Kadıköy, Beşiktaş ve daha bi sürü ilçede bakliyatların, salçaların, zeytinlerin tertemizini bulmak mümkün.
    Yerel derken de mesela Türkiye’de yetişmeyen ürünleri almamaya özen göstermek de çok önemli. Tropikal meyveler, özellikle avokado (Türkiye dışında gelenler) gibi ürünler Latin Amerika’dan Afrika’dan uçaklarla gemilerle günlerce yolculuk sonrası bizim alışveriş yaptığımız yerlere ulaştırılıyor. Meyvenin sebzenin bu kadar seyahat etmesine gerek yok, yerel ürünler varken. Özellikle Latin Amerika’da avokado mafyaları birbirileriyle yarışıyorlar, savaşıyorlarmış. Biz burada avokado yiyelim diye orada su tüketiminin artmasına, bu sektöre katkı sağlamamıza ne gerek var, değil mi?
Perşembe günleri kurulan mahalle pazarımız, Kollwitzplatz’ta, Berlin
PS: Bu abla en sevdiğim esnaflardan.
  • Mevsiminde meyve sebze tüketimi: Diğer en önemli konulardan biri de bu olsa gerek. Bu konularla ilgilenince, duyarlı olmaya başlayınca az tüketime, yerele, üreticiye, doğaya önem verince ve insan kendine de önem verince mevsiminde meyve sebze tüketmek de beraberinde geliyor. Örneğin bizim kış boyunca sofralardan eksik etmediğimiz domates salatalığı yaz dışında hayatımızdan çıkardık. Artık poşette, serada yapay yetişen bir şeyi almayı tercih etmiyoruz. Kışın daha çok kök sebzeleri, bol yeşillik, yazın da domates, salatalık, kabak ve patlıcanların yollarını gözlüyoruz. :) Buğday Derneği’nden mevsimsel beslenme ipuçları alabilirsiniz.
Kış sebzeleri, meyveleri, Prenzlauerberg, Berlin
  • Buzdolabı poşeti yerine balmumu bezi kullanma: Bütün evlerde alışkanlık haline gelmiş buzdolabı poşetleri kullanımı da değiştirebilecek başka bir atık. Biz bi süredir balmumu bezlerden kullanıyoruz. Mesela büyük salatalıkların kalanı için, yarım alabaşlar için gibi gibi. Buzluğa koyulacak sebzeleri de poşet kullanmak yerine genellikle kaplara ve cam kavanozlara koyup saklıyoruz . Cam kavanozlar hiç de patlamıyor. :) Böylelikle artık eve buzdolabı poşeti almıyoruz.
  • Mutfak havlusu yerine bez kullanma: Bir diğer yaygın kullanım mutfak havlusu. Mutfakta; ıslak elin, tezgahın, yere düşen bir pisliğin kurtarıcısıymış gibi sürekli kullanılan çok da ihtiyacımızın olmadığı mutfak havluları da düzenli kullanıldığında bir senede kim bilir ne kadar çöp çıkartıyor. Biz bi 2 senedir eve mutfak havlusu almıyoruz. Mutfakta normal havlu ve kurulama bezleri ile oldukça temiz, kolay bir şekilde ihtiyaçlarımızı görüyoruz. Çok nadir sakarlıklarda mutfak havlusu arayabiliyoruz ama onun dışında %95 hiç ihtiyacımız olmuyor.

Özetle bu süreçte alışkanlıklarımızı inceleyip yavaş yavaş değiştirdik. Bir anda hepsini yapmaya çalışmak büyük bi yük olabilir. Yavaş yavaş başlayıp zamanla alışkanlıklarınızın evrilmesine izin verin. Sizin de başka ip uçlarınız, yöntemleriniz varsa lütfen bizle de paylaşın. :) Fikir alışverişi yapmak bu konuda çok güzel oluyor.

Sene 2017, İstanbul. Belli ki o zaman sıfır atıktan bi haberiz :) Pazardaki satıcılara HAYIR dememiz gerekiyor.

Kompost olayına da girişmeyi zaman zaman düşünüyoruz. Ama henüz yeterince araştırma yapıp nası yapılacağına girişmedik. Ona girişince onu da paylaşacağız.
Atıklarımızı azaltıp, tüm varlıklara duyarlı olmak dileğiyle.
Burada evde kullanılabilecek, yapılacak çeşitli ip uçları, kolaylıklar yer alıyor. Smarticular’da bu konularda bilgi sahibi olabilirsiniz.

Instagramda bu konuda zevkle takip ettiğim isimler:

Türkçe:

İngilizce:

Almanca: Bizim gibi Almanya’da yaşayanlar için hem biraz Almanca pratiği de oluyor.

admin: