Ülke dışına çıkılamayan bu günlerde 3 günlük tatilimizi Brandenburg’un Uckermark kısmında yer alan bir çiftlikte geçirelim dedik. Geçen sene de bäumi-hof adındaki bu sevimli çiftlikte yine 2 gün kalmıştık ve çok sevmiştik. Bu sefer 6 kişilik bir arkadaş grubu ile yine 2 günlüğüne gittik. Araba kiralayıp 4 kişi arabayla kalan 2 kişi de Berlin’den 1.5 saat kadar (Gesundbrunnen’den regional bir tren ile) süren bir tren yolculuğu ardından çiftliğe ulaştık.
Çiftliğin kendisi o kadar huzurlu ve sevimli ki hareketsiz şekilde burada 1-2 gün geçirmek de kafayı sıfırlamak, enerji depolamak için oldukça yetiyor. :) Ayrıca gezmek isterseniz diye çevresinde yapılabilecek şeyleri de burada listeleyeceğiz.
Ulaşım olarak ya bisikletlerinizi trene yükleyip bu bölgeyi bisikletle keşfetmenizi (Geçen sene öyle yapmıştık), ya da araba ile gelmenizi öneririz. Çünkü köy çevresinde yapılacak aktiviteler için ortalama 5-15 km yol gitmeniz gerekiyor her defasında.
Çiftlikte koyunlar, inekler, tavşanlar, ördekler, atlar, tavuklar, domuzlar ve ortalıkta dolanan tatlış kedi ve köpekler ile bağ kurmak, gün batımını izlemek, çimlerinde güneşlenmek ve akşam ateş yakıp şarabınızı içmek bir günde tüm ayın stesini atmamıza yardımcı oldu bizim!
Kalacak yere gelirsek; oda ücretlerine yemek dahil değil. Kahvaltı açık büfe şeklinde yer alıyor. Ancak paket ürünlü, etraftaki köylerden gelmeyen ürünlerle hazırlanan bi kahvaltı. Biz o yüzden sadece bi gün burada yaptık. Ertesi gün aşağıda bahsettiğimiz başka bi yerde yaptık. Ücreti 8 EUR bu çiftlikteki kahvaltının.
Onun dışında burada akşam 7:30’a kadar açık büfe bulunuyor. Hem tipik etli, patatesli yemekler hem de bu bölgeden balık bulunuyor. Birkaç da tatlı çeşidi bulunuyor. Vejeteryanlar için bi çorba bi de bol bol patates var. Başka da seçenek yok maalesef. Burada yediğimiz yemekler lezzetliydi ve porsiyonlar oldukça cömert.
Yüzmek içinse en uygun yer Oberuckersee’nin Badestelle Warnitz kısmı. Kumlu kısmı biraz minik ama epey huzurlu.
Aşağıda listelediğimiz cafe ve restoranların hepsine bisiklet ile gidebilirsiniz. Yolların hepsi çok keyifli.
Cafe zum Löwen: Burası Brandenburg’un ortasında bağımsızlığını ilan etmiş bir serbest bölge gibi. Kafenin müdavimleri Berlinli insanlar. :) Kafe Japonlar tarafında işletilen inanılmaz özenle hazırlanmış bi yer. Bahçesi ve alanı ile de inanılmaz keyifli bir yer. Koca alanı sayesinde bütün öğleden sonra çimlerde uzanıp sadece yuvarlanmalık bi yer. :)
Kafede kahve, çay, tatlı ve atıştırmalık menüleri de lezzet dolu. Burada bir şeyler içip bu koca bahçe dolaşabilir, yan tarafında yer alan tütsülenmiş balık satan dükkandan balık alıp burada saatler geçirebilirsiniz. Hatta en aşağısındaki kapıdan çıkıp ormanda yürüyüş bile yapabilirsiniz.
Burası sadece hafta sonları ve ulusal tatillerde açık, yine de gitmeden bi bakmak da fayda var.
Seenfischerei Trellert: Nehir kenarında yer alan bu balıkçıda hem birbirinden lezzetli yerel balıklar hem çok güzel bir manzara var. Çalışanları da epey güler yüzlü ve yardımsever. Almanca bilmeden iletişmek bu bölgede daha zor olsa da burada çok tatlı bir şekilde Almanca konuşmamıza yardımcı bile oldular. :)
Burada şöyle bi sıkıntı olabiliyor. İnternette çekmediğinden sipariş verirken balıkların adlarına bakamadık. En güvenli olması açısından hepimiz karışık balık tabağı söyledik. :)
Seehotel Huberhof: Bölgenin en havalı konukevi ve restoranı. Sezonluk ürünlere göre menüsünü güncelliyor. Biz kuşkonmaz dönemine denk geldiğimiz için kuşkonmaz çorbasından hollandez soslu kuşkonmaza kadar bolca şey denedik :) Hepsi de epey güzeldi! Buralarda tabi porsiyonlar kocaman, 2 kişi de gayet bu yemekleri paylaşabilir.
BonUM gustUM: Bu dükkanın sahibine Almanya’nın en iyi esnafı ödülünü vermek lazım! Geçen sene tesadüfen keşfettiğimiz bu bio çiftlik-market-cafe karışımı yerin önünde minik bir çiftliği, bir adet kalacak yeri ve yerel malzemelerle dolu dükkanı var. Biz manav reyonundan domates, avokado, şarküteri reyonunda peynir, ekmek ve sürmelik lezzetler alıp kendi kahvaltımızı kendimiz hazırladık. Çalışan abi bize çatal bıçak tabak gibi tüm ihtiyaçlarımızı verdi. Ardından bize ikramlarda bulundu ve büyük bir keyifle lokal ürünlerini tanıttı. Sorularımızı cevapladı. Hatta ve hatta bir dahakine beni arayın ben size kahvaltı hazırlarım dedi. :) Biz tabi burada Uckermark’ta böyle bi misafirperverlikle karşılaşınca hayretlere düştük. :) Özetle burayı mutlaka tavsiye ederiz.
Özetle siz de Berlin’den kaçıp biraz kafayı dinlemek ve doğanın tadını çıkarmak isterseniz bu bölgeyi kesinlikle öneririz. Merak etmeyin, Almanca bilmeden de buralarda vakit geçirebilirsiniz. (Biraz zorlanılıyor kabul):) İnsanlar genel olarak güler yüzlü ve yardımsever. İngilizceleri pek iyi olmasa da ellerinden geldiğince iletişime girmeye çalışıyorlar. :) Hatta bu gidişimizde kaldığımız çiftliğin sahibi ve arkadaşları ile ateş çevresinde oturup uzun uzun sohbet bile ettik. :) Sonrasında bizim Türkiye’den geldiğimizi duyunca tabi bi sürü soru da sordu.
#gurmmebrandenburg hashtagi ile ilgili fotoğraflara instagram’dan da bakabilirsiniz.
Bir dipnot daha; Angela Merkel çocukluğunun bu kısmını Uckermark’ta geçirmiş. Öyle bu ayrıntıyı da vermiş olalım!
Keyifli seyahatler.