Uzun zamandır kamp yapmak, kamp ateşi başında bir şeyler yiyip sohbet etmek hayali ile yanıp tutuşuyorduk:) Bir arkadaş grubumuz ile harekete geçtik ve geçtiğimiz Eylül Bayram tatilini de birleştirip kendimize 8 günlük kamp rotası çizdik. Rotanın başını Salda Gölü, sonunu da Kelebekler Vadisi olarak planladık. Tabi ekibimizde kamp tecrübesi olmayan tek çift biz olduğumuzdan dolayı en heyecanlı olanı da bizdik. Tüm gerekli araç gereçleri aldık ve kamp yolculuğuna hazırdık artık. Bu noktada Decathlon sağolsun. Türkiye’ye kampçılığı öğretti :)

İlk durağımız olan Salda Gölü’ne akşama doğru gün batımından biraz önce ulaştık. Gölü gördüğümüz ilk anda söylenenlerin doğruluna şaşırdık doğrusu:) Gölün berrak rengi, genişliği, gün batımındaki güzelliği ile insanı büyülüyor.

Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen Salda Gölü, memleketimizin en derin, en temiz ve en berrak gölü olma ünvanına sahip. En derin yer 185 m’ye kadar varabiliyormuş o sebeple dikkatli olmakta fayda var. Turkuaz renkli suyu ve bembeyaz kum görünümlü killeri ile tam bir fotoğraf karesi ile karşılaşmamız, bu uzun yolculuktan sonra gördüğümüz bu güzellik ağzımızı açık bıraktı doğrusu.

Göle adım atar atmaz önce gölün güzelliğinin tadını çıkardık, ardından da güneş batmadan çadırları kuracak bir alan bulmanın heyecanına kapıldık.

Kamp Kurulabilecek Alanlar:

Göl çevresinde yasal olarak kamp kurabileceğiniz 2 nokta mevcut.

• Yeşilova Belediyesi Kamp Alanı: Belediyeye ait olan bu kamp alanını bir kişinin bile tavsiye etmemesi üzerine biz burayı direkt eledik. Ancak kamp alanında tuvalet, elektrik vb. gibi hizmetler arayan birisi iseniz burası, bu bölgedeki tek opsiyonunuz.
• Pideci Sami’nin Çevresi: Öncelikle Salda Gölü’ne gidip Pideci Sami’de pide yemeden dönmek olmaz. Göl çevresindeki birkaç işletmeden birisi olan Sami Amca dükkanının bulunduğu sahil kısmında kampçıların güvenliğini ve sorumluluğunu da üstüne almış durumda. Normalde yukarıda belirttiğimiz kamp alanı dışında kamp yapmak yasak olmasına rağmen, Sami Amca jandarma ile anlaşıp buraya gelen kampçıların bilgilerini jandarmaya sunmakta. Dolayısı ile bu bölgede kamp kurma iznini almış bulunmakta :) Bizce 1. opsiyona nazaran bu bölgede kamp yapmak çok daha keyifli duruyor.

Ekip olarak insanlardan uzak kalıp kendimizi doğanın büyüsüne kaptırmak istediğimizden biz bu 2 kamp alanını da tercih etmedik. Sahilde ateş yakma fikri, çadırı açar açmaz gölü görelim gibi kriterlerimiz olunca sahilde çadırlarımızı kurduk. :)

Gece 1 gibi biz kamp ateşinin başında bir şeyler içerken gelen jandarma ise çok iyi niyetli olarak bize bu bölgede sık bir şekilde devriye yapılmadığını, dolayısı ile çok güvenli bir bölge olmadığını söyledi. Dağdan domuzların gelme ihtimalini bize hatırlattı ve gitti :) Biz de biraz korkmuş olsak da ateş başının keyfini çıkarmaya devam ettik. Çok şükür gece boyunca kötü bir tecrübeyle karşılaşmadık.

Kamp kurduğumuz kısma sabah güneş vurmadığı için kendi kendimize uyandık. Çadır kurmanın en can alıcı noktalarından biri, sabah güneşin sizi uyandırmayacağı nokta bulmakmış :) Bu adımı başarıyla tamamladığımız için çok mutlu olduk :) Sabah uyandığımızda kahvaltı heyecanı sardı içimizi:) Hemen odun toplamaya gittik ve ateşimizi tekrar yaktık. Bir yandan yoldan gelirken Afyon’dan aldığımız sucukları pişirdik, diğer yandan evden getirdiğimiz peynir, zeytin, domates, salatalığımızı dizdik. Çayımız da hazır olunca kahvaltımız adeta piknik kahvaltısına dönüştü:)

Kahvaltı faslı ile işimiz bittiğinde ise hep beraber Salda Gölünce saatlerce yüzüp kil banyosu yaptık :) Sonrasında çadırlarımızı toplayıp Salda Gölü çevresinde tur atarak yolumuza koyulduk. Çevresi 44 km olan gölün etrafında yürümek pek mantıklı değil. Dolayısı ile araçla tur atmak gerekiyor.

Etrafta Yeme-İçme Yerleri

• Pideci Sami, Salda Gölü: Pideci Sami’ye bir araçla gidip birer kıymalı pide ve 2 porsiyon tahinli pidemizi alıp çadırımıza geri döndük. Hemen yerlerimize kurulduk ve çıtır çıtır pidelerimizi yemeye başladık. Pidenin porsiyonu 4.5 TL idi. Fiyat performans olarak oldukça makul bir yer, ayrıca pideler enfes lezzetli. Odun ateşinde pişen tahinli pideye de bayıldık. Porsiyonları küçük olduğu için kişi başı 1.5 porsiyondan az almayın:) Biz 1 porsiyon aldık, son lokmalar için adeta birbirimizle savaştık :)

• Tostçu Mazlum, Yeşilova: Göl turumuzu tamamladıktan sonra ise lezzet patlamasını Yeşilova merkezindeki Tostçu Mazlum‘da yaşadık. Kıymalı tostu ile nam salan bu dükkanda tost yemeden bölgeden ayrılmamanız tavsiye edilir. Bizim favorimiz ise yumurtalı kıymalı ve kaşarlı tostları!

Salda’ya gitmeden bilmeniz gerekenler

• Türkiye’nin 185 m’ye kadar varan en derin gölü olduğu ve içerisinde kil yer aldığı için yüzerken dikkat etmek lazım. Killer insanı dibe çekiyor, iyi yüzme bilmiyorsanız kıyıdan ayrılmayın.
• Salda aynı zamanda dünyadaki en derin 3. göl 
• Gölde yılan balığı var gibi bir takım yazılar okuduk. Ancak hiçbir tane bile görmedik, göl inanılmaz berraktı.
• Tek çadır olacaksınız mutlaka insanların olduğu nispeten güvenli bölgeye kurun. Domuz ihtimaline karşılık kalabalık olmak insanı güvende hissterebilir. :)
• Burdur dağlık bölge olduğu için rakımı yüksek. Salda Gölü ise daha da yüksek, dolayısıyla gece için mutlaka kalın kıyafet alın. Battaniye vs. de götürmenizde fayda var.
• Gölün içi ve sahilindeki killerden yüzünüze, kolunuza, bacaklarınıza kil banyosu yapmadan dönmeyin. :)
• Kamp için yapılacak yemek, çay demleme vs. görevleri için çeşmeye yakın olmak daha iyi olabilir. Biz ertesi gün su almaya arabayla gittik.
• Gün batımını izlemeden dönmeyin. Gerçekten bir doğa harikası.
• Pideci Sami’de pide yemeden ayrılmayın.
• Kamp yapmayı tercih etmeyenler içinse bir otel ve bungalov ev seçenekleri yer alıyor. Buradan inceleyebilirsiniz.
• Kamp sonrasında çöplerinizi toplayıp konteynırlara atmayı unutmayın.
• Sahip olduğumuz bu doğal güzelliğe saygı duyup; anı düşünüp bencil olmayalım. Gelecek yıllarda da temiz kalabilmesi, herhangi bi hasara uğramaması için eve kil götürmeyin, ateş yakacaksınız dikkatli olun.

Özetle henüz yeteri ilgiye ulaşamamış Salda Gölü bir doğa harikası. Berraklığı, kili, gün batımı, gün doğumu, Pideci Sami’si ile kesinlikle ziyaret etmeye değer. 1 gün Salda için yeterli olabilir ancak 2 gün kafa dinlemek için çok ideal olur.

Tekrardan bekle bizi Salda Gölü, yine geleceğiz <3