Peru’nun tartışmasız en çok turist barındıran şehri Cusco. Machu Pichu’ya gitmek için her yıl milyonlarca turist önce Cusco’ya geliyor. Cusco İnka Dönemi’nde göbek deliği anlamına gelen bölgenin tam orta noktası demekmiş. İnka Dönemi’nde bu şehir oldukça önemli bir merkez olmuş, şehrin her sokağından bunu rahatlıkla görebiliyoruz. İnkalardan bahsedince And dağlarına kurulu bu şehrin yüksekliği 3400 m olunca, bedeninizde oksijen azlığından ötürü enteresan şeyler gözlemleyebilirsiniz. Bol su için, yanınıza aspirin alın. Biz La Paz’dan sonra Cusco’ya geldiğimiz için bizi etkilemedi çünkü La Paz daha yüksekti. :)
Cusco ufacık, yapılacak çok fazla şeyi olan huzurlu mu huzurlu bir şehir. Sokaklarda İnka mimarisinin muazzam örneklerini, sıfır boşluk olan duvarlarını görüp hayran olmamak elde değil. Çok renkli Peru insanlarının Lama ve Alpaca’ları ile gezindiği, meydanlarında çocukların folklor oynadığı çok güzel bir şehir. Çocuklar dans ederken genelde Peru usulü flüt çalan insan oluyor, o müziğe resmen bayıldık. Bu yazıyı yazarken de dinliyoruz <3 Huzurlu ve flütünden ötürü olsa gerek burada yoga kampları vs. de bulunuyor. Zamanımız olsaydı da birkaç günlük And dağlı, Peru flütlü bir kampa katılsaydık. <3
Bu yazımızda sadece Cusco’yu anlatacağız, Machu Pichu ve diğer antik yerler bir başka yazımızda olacak :) Machu Pichu’yu bu yazıyla birleştirip Cusco’yu arka planda bırakmak istemedik :) Şimdi gelelim Cusco’ya.
Giriş
- Lima, La Paz vb. şehirlerden havayolu ile ulaşım mümkün. Otobüsler de mevcut ancak biz hiç tercih etmedik.
- Para birimi: Ülkede kullanılan para birimi soles. Bizim kura çok yakın soles. 1 TL=1.13 soles. Cusco; bizim Peru’ya vardığımız ilk şehir olduğu için biz de soles yoktu. Havaalanındaki döviz kuru çok iyi olmadığı için taksiye bineceğimiz bir tutarda para bozdurduk. Şehirde daha iyiye bozan döviz büroları bulunuyor, ayrıca dolar vb. para birimi çekebilecek komisyonsuz ATM’ler bulunuyor. Bizim çok işimize yaradı.
- Havalimanından ulaşım: Havaalanı çıkışında çok fazla taksici bulunuyor. Taksiciler o kadar fazla rahatsız ediyorlar ki resmen yüzümüz düştü. Hayır diyoruz hala kendilerince pazarlık yapmaya çalışıyorlar. En son birine kızıp geri havalimanına girdik. Çıktığımızda kimseyle göz göze gelmeyip nispeten yaşça büyük bir taksiciyi gözümüze kestirip ne kadara götüreceğini sorduk. İspanyolca cevap verdiği için anlamayıp kağıda yazmasını istedik. 15 soles diyince hemen atladık :) Adam da çok iyi niyetli çıktı, yolda giderken önemli yerleri adını söyleyerek bize gösterdi :) Havaalanı şehrin merkezine 15 dk uzaklıkta, çok yakın.
- Konaklama: Şehrin merkezi çok küçük olduğu için her yer yakın oluyor. Bir San Blas mahallesi var bir de Plaza de Armas’ın olduğu kısım var diyebiliriz. San Blas biraz tepede kaldığı için oralar yokuşlu, Plaza de Armas’ın etrafında kalıp bu mahalleyi gezmek daha mantıklı olacaktır. Biz Santo Domingo Meydanı’nın orada bir otelde kaldık, otel Güney Amerika seyahatimiz boyunca kaldığımız en iyi oteldi. <3 Bir tık pahalıydı bizim için ama Cusco’da airbnb için çok fazla alternatif olmayınca burada kalalım dedik. :)
- Kaç gün kalınmalı?: Biz 1 gün Cusco’da kaldık, sonraki 2 gün Machu Pichu ve etrafındaki diğer antik şehirlere gittik. Sonra 1 tam gün daha Cusco’da kaldık. Özetle 2 gün Cusco’da kaldık, 1 günümüz daha olsa çok daha sevinirdik, burası çok tatlış çok huzur verici bir şehir. O Peru flütü yok mu bizi kendimizden aldı.
- Yemek kültürü: Cusco çok turistik bir şehir olduğu için bol seçenekli restoran, cafe vs. var. Peru kinoa ve patates cenneti olduğundan biz bunları tercih etmeye çalıştık. Bunun dışında o sevimli Alpaca etini de yiyorlar, biz de bir yerde denedik. Aşağıda bahsedeceğiz.
- Dilleri: Şehirde hem İspanyolca hem İnkalıların konuştuğu dil Quechua konuşulmakta. Yerlilerin %90’ı Quechua konuşabiliyor. Bazı restoranların ismi de Quechua dilinde.
Gezilecek Yerler
- 4 müze girişi: San Blas’taki kiliseden bu kilise ve diğer 3 yerin gezilebileceği kişi başı 30 soles olan bilet aldık. Katedral, Arzobispal Müzesi ve San Cristobal Kilisesi’ni kapsıyor. Bu bilete audio guide da dahil. Hepsini aynı günde ziyaret etmenize gerek yok.
- Hatun Rumiyoc sokağı: İnka mimarisinin en önemli yapılarından olan duvarların örnekleri bu sokakta bulunuyor. Taşların arasında hiçbir dolgu yok, farklı boyutlardaki taşlar muazzam bir teknikle iç içe geçmişler. İnka duvarları dümdüz olmuyor, belli bir eğimle inşa ediliyor, bir duvarın İnka olup olmadığını buradan anlayabilirsiniz. Bu sokakta hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar da bulunuyor.
- San Blas mahallesi: Colonial sokak ve evlerden oluşan bu mahalle biraz tepede olduğundan yokuş çıkılıyor. Bir sürü restoran, dükkanlar, el yapımı ürünlerin satıldığı sokak satıcıları ve canlı müzikli cool barlar bulunuyor. Buranın meydanı da çok güzel, etrafında çok tatlış yapılar bulunuyor. Meydanda yer alan San Blas kilisesini de gezdik, üst katına çıkıp meydanı tepeden de görebiliyorsunuz :)
- Plaza de Armas: Cusco’nun kalbi olan bu meydana İspanyollar ordu ve silahlarını burada topladıklarını için buraya army’den türeterek bu ismi vermiş. Hristiyan dünyasında 2 kilise barındıran tek meydan. Şehrin kalbi olduğu için her daim dolu dolu, oyun oynayan çocuklar, fotoğraf çekilen turistler, satıcılar bir yanda.
- The Company of Jesus Church: Plaza Armas’taki kilise ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Katedralden biraz daha küçükçe, büyüklüğünden hangisinin kilise olduğunu anlamak mümkün.
- Cusco Katedrali: Plaza Armas’ın görkemli katedrali 1600’lerde tamamlanmış. Cusco’ya gelmişken mutlaka bu katedrali ziyaret edin. 4’lü giriş bileti bu katedrali de kapsıyor.
- Convento de Santa Catalina: Lama ve Alpacalı bir fotoğrafınız olsun istiyorsanız bu kilisenin avlusunda ufak bir bahşişle çektirebilirsiniz. :)
- Temple of Sun: Girişi 15 soles olan bu tapınak İnka Dönemi’nin en önemli tapınaklarından biri. Tapınağın duvarları saf altınlarla kaplı ve avlusunda altından yapılma statüler bulunuyormuş. İspanyollar gelince hepsini toplamışlar.
- Sacsayhuaman: Şehrin merkezinden birkaç km uzaklıkta ve İnka kaleleri yer alıyor. Sacsayhuaman’ın 3’te bir kısmı ayakta kalmış. Vaktiniz varsa mutlaka ziyaret edin.
Estetik Cusco’nun sokak adları
Yemek
- Mercado San Pedro: Cusco’nun lokal insanlarının yer aldığı en renkli yer bura olsa gerek. Markette yok yok, koca karı ilaçları, kurbağa satan kadınlar, lama fetüsleri, eve bereket getirdiğine inanılan boğalar, tropikal meyveler, Peru’nun çok renkli boyutlu patatesleri, çok ucuza yemekler, kuruyemişler gerçekten yok yok. Türkiye’de çok pahalı olan altın çilek burada çok ucuz, o yüzden bol bol yedik :) Yemek yapılan kısmında her satıcının ufacık bir tezgahı ve önünde insanların yemeklerini yiyebileceği bank var. Yumurtalı, pilavlı ve yanında salatanın olduğu yemekler 4 solescik, oldukça uygun. Bu pazarın önünde ise her akşam rulet, kaleye top atma, çocuklar için bir takım oyuncakların yer aldığı eski usül eğlence yeri kuruluyor. Biz Cusco’da yer aldığımız 2 akşam da gittik, inanılmaz eğlenceli. Bir tane Perulu ablamız her gün sırtında bebeğiyle rulet oynamaya geliyordu :) Ruleti oynatan adamlar da oyunu resmen izletiyorlar, İspanyolca bilmememize rağmen adamın vurgusu sebebiyle oradan ayrılamadık :)
- Nuna Raymi: Baby Alpaca eti denediğimiz bu restoranı foursquare’den bulup gittik. Eti biraz sertti ama buralara kadar gelmişken denemek gerekirdi. Alpaca dışında kabaklı makarna aldık, biraz yoğundu ama beğendik. Garson da oldukça yardımseverdi, yemekleri seçmemizde yardımcı oldu.
- Sepia Club Cafe: İçerisinin grafitili olduğu bu cafeye bir akşam yemeği için gittik. Lasagna ve sebzeli yemek sipariş ettik. Sunumları çok iyiydi, fiyatlar da oldukça makuldu. Burayı mutlaka deneyin.
- iyilvu: Kahvaltıyı deli gibi özlediğimiz bir gün tost yemek için buraya gittik. Tostun yanında bir de meyveli ev yoğurdu söyledik, yoğurtları çok iyiydi. Bizim yoğurtlara benziyordu. <3 Taptazecik meyve sularından da söylemeyi unutmayın.
- Green Organic Cafe: Plaza de Armas’a çıkan sokaklardan birinde yer alan bu restoran daha çok turistlerin gittiği bir restoran. Biz de gidip denemek için kinoalı ravioli ve African curryli tavuk söyledik. Fiyatlar diğer yerlerde yediğimizde biraz daha pahalı. Kinoalı bir yemek isterseniz burayı deneyebilirsiniz.
- Cappucino Cafe: Plaza Armas’a bakan tatlış bir cafeyi dışarıdan görüp balkonundaki boş masada oturmak için heyecanla gitmiştik. Meydanı çok süper gördüğü için buraya hayran kaldık. Burada coco çayı içip meydanı yukarıdan mutlaka izleyin.
- Museo del Coffee: Burası lüks bir cafe görünümlü, biz take away kahve aldık. Fiyatlar da ortalama üstünde.
Alışveriş
- Alpaca ürünleri: Peru’ya gidip de Alpaca ürünü almadan olmaz. Her yerde denk geleceksiniz. Bereler, atkılar, kazaklar vs. mutlaka bi tane alın. Eğer Pisac’a gidecekseniz orada bir tane lokal pazar bulunuyor, oradan da alabilirsiniz. Pisac’taki bu pazardan aynı anda hem atkı hem bere olabilen fonksiyonel üründen aldık. (50 soles) Bir de bizim çok beğendiğimiz buranın renkli kumaşlarından bir tane şalvar aldık. Turistlerin hepsi de bu ürünlerden giyiyor vallahi :)
- Serpentine taşı: Annem taşlara bayıldığı için ben de kısmen taşlara hakimim. Cusco bölgesinden çıkan bu yeşil taşlı kolye uçları vs. alabilirsiniz. Anneme bir tane bu taştan aldık. (20 soles) Aşağıdaki çocuğun arkasında bu taştan yer alıyor. :) Üstteki sarı, marvi, kırmızılı kolyeler ise İnka crossu, aşağıda daha detaylı bahsedeceğiz.
- İnka haçı (chakna): 3 katmandan oluşan simetrik bu sembolün üst kısmı doğaüstü tanrıları, ortası her günkü var olmayı, en alt kısmı ise ölümü, atalarımızı simgeliyor. Bu sembol kolye ucu ve magnet olarak birçok dükkanda bulunuyor. Peru’nun en önemli madenlerinden biri gümüş, artık kendileri de işleyip satıyorlarmış. Bu rengarenk kolye uçlarına bayıldık. En alttakiler chakna, sarmal döngü olan ise patchama (toprak ana). Bazıları sahte gümüş oluyor, dikkat etmek de fayda var.