X

Salento

Kolombiya turizm için bir cennet, deniz ve tarih gezisi için Kuzey’deki Karayip kısmı, modern ve metropol şehir olarak da Bogota, Cali ve Medellin var. Bunun dışında kültür turizmi için de kahve bölgesi olan Preire ve Armenia arasında çiftlikler bulunuyor. Biz araştırmalarımız sonucunda bu bölgede yer alan minik köy Salento’ya gitmeye karar verdik. Preira havaalanından 1 saate Salento’ya ulaşılıyor.

Salento, yemyeşil olduğu bir köy. Kahve çiftliklerinin yer alması Salento’yu geliştirip kalkındırmış. Arabica kahvesinin yetişebilmesi için gereken rakım (1800m-2000m) ve iklim bu bölgede ideal koşullara ulaşıyor. Ziyaret edilebilir kahve çiftlikleri hep bir yerde toplanmış. Merkezden yürüyerek 45 dk’ya kahve çiftliklerine varılıyor ve yürüyüş yolu inanılmaz güzel. Sağlı sollu ağaçlarla kaplı, taş bir yol. Giderken yokuş aşağı da olduğu için mutlaka bu yolu yürüyün.

Salento’yu planlarken biz acaba olmuştuk ama geldikten sonra inanılmaz memnun kaldık. 2 gün kafa dinlemek, doğada yürümek, temiz havayı içinize çekmek için çok güzel bir yer. Hatta 1 günümüz daha olsaydı da rahat olarak takılsaydık diye de düşünmeden edemedik :) Kahve seviyorsanız, vadilerde yürüyüş yapmak istiyorsanız, 1-2 günlük dinlenme yeri arıyorsanız bu kıtaya gelmişken kesinlikle Salento’yu rotanıza eklemelisiniz ;) Şimdi gelelim Salento notlarımıza.

Salento’ya giriş

  • Ulaşım: Salento’ya en yakın yer olan Preira havaalanından taksiyle 1 saate ulaşılıyor. Bu yolda çok güzel, huzur verici. Taksi ise fixed ücret olup 135.000 cop (130 TL). Bir diğer seçenek ise havaalanından otogara gidip oradan Salento için başka bir otobüse binmek. İnternette biraz okuyunca hırsızlık vs. olayların olduğunu görünce hem kısıtlı zamanımız var hem de kötü bir şeyle karşılaşmayalım diye taksiyi tercih ettik.
  • Konaklama: Salento’da dağ manzaralı evler ve pansiyonlar var. Biz Casa Posada’da kaldık ve güzel bir manzarası vardı. Salento’nun en güzel sokağı olan Calle Real’de kalacak yer de güzel olabilir.

  • İnsanlarla iletişim: Salento gerçek anlamda köy olduğu için tabi ki kimse İngilizce bilmiyor. Otel sahibiyle resmen iletişime giremedik :D O bizimle bayağı İspanyolca konuştu. Siz de giderseniz şimdiden kendinizi hazırlayın. Belki İngilizce bilen bir otel, hostel bulursunuz. :)

Kahve turları

  • Ocaso: Yukarıda bahsettiğimiz fotojenik yolu yürüdüğünüzde yolunuza ilk Ocaso Kahve Çiftliği çıkıyor. Yol boyunca şu kadar km kaldı vs. diye sürekli tabelalar var. Neredesiniz takip edebiliyorsunuz :) Ocaso; kahve çiftliklerinin en popüler en bilindik olanı. Günde 5 tane İngilizce turları oluyor. Tarlada beraber kahve toplayıp tüm süreçleri öğreniyorsunuz. En sonunda kahve öğütüp bir güzel filtre kahve içiyorsunuz. Buradan bir de 250 gr. kahve çekirdeği ve evde filtre yapmak için pamuktan yapılmış basit bir filtre aldık. Kahve turu kişi başı 20.000 cop, 250 gr. kahve 12.ooo cop, filtre ise 2.000 cop. Biz bu turu beğendik, günde belli sayıda tur yapınca biraz kurumsal olmuşlar ama insanları memnun ediyorlar. Ocaso’nun kahvelerini sadece bu çiftlikten satın alabiliyorsunuz. Kahve kooperatifi denen bir kurum Armenia bölgesinden çıkan tüm kahveleri alıp karıştırıp paketleyip dünyaya sunuyorlarmış. Dolayısıyla %100 o çiftlikten çıkan kahveyi bulmak imkansız bu çiftlikler dışında.

  • Don Elias: Ocaso’dan çıkıp bakalım etrafta ne var diye aşağı doğru yürümeye devam ettik. Don Elias Çiftliği’ni görünce bir de buraya girelim dedik. Çiftliğin sahibi Don Elias’ta buradaydı ve bize merhaba diyip tokalaştı :) Çok tatlı tontiş bir dedeydi :). Onu da gördüğümüze sevindik. Bu çiftlik daha küçük, daha tatlı ve kurumsal değil. Muhteşem aksanıyla İngilizce konuşan 20’lerinin başında bir rehber çocuk var. Salento’nun tek İngilizce konuşan çocuğu olduğundan epey havalı :) Buradaki turlar 3-4 kişi toplanınca hemen yapılıyor, bir saati yok. Muz, ananas ağaçları gölge yarattığından bu çiftlik için çok önemliymiş. Bunun dışında biber de yetiştiriyorlar, biber de tarladaki haşereleri öldürmek için muhteşem bir çözüm. Bu da ürünleri organik yapıyor tabi. Bu kahve çiftliğinin giriş ücreti 12.ooo cop, 250 gr. kahve çekirdeği ise 9.000 cop. Biz buradan kavrulmamış kahve çekirdeği de aldık evde ocakta kavuracağız. :)

Gezilecek yerler

  • Cocora Valley: Salento’ya gitmişken mutlaka gidilmesi gereken bir yürüyüş yolu. 2.5 saatlik orta zorlukta yürüyüşün sonunda bir tepede enteresan sivrisinek kuşlarını görüyorsunuz. Buraya geldiğinizde kişi başı 5.000 cop ödüyorsunuz, bu fiyata içecek dahil. Gerçekten bir sivrisinek hızına sahip bu kuşlar bizi büyüledi. Ýürüyüşün başında ise dünyanın en uzun palmiyelerini (70 metre yükseklikte) yakından görebilirsiniz. Buralara kadar gelmişken bu muazzam doğa harikası yere bir yarım gününüzü mutlaka ayırın. Meydandan kalkan jeeplerle kişi başı 3.600 cop’a Cocora Valley’e uĺaşılıyor.Yanınıza su almayı ve en rahat ayakkabılarızı giymeyi unutmayın ;) Bu arada biz girişteki sağ yolu takip ettik :)

  • Plaza principal: Şehrin tek meydanı oldukça renkli. Vadiye giden jeepler, çocuklar için bir takım oyuncaklar, hediyelik eşya için satıcılar ve sokak yemeği için 3-5 tane yer bulunuyor. Hafta sonları halk bu meydanda güzel bir kalabalık oluşturuyor. Kolombiya’nın milli maçına denk gelip bu meydanda izlemiştik. Onlarla beraber izlemek çok heyecanlı oldu:)

  • Calle Real: Salento’nun rengarenk şirin 2 katlı evlerinden oluşan colonial dönemden kalma sokağı. Meydanın bir köşesinden başlıyor ve Mirador’a çıkmak için olan merdivenlere kadar gidiyor. Bu sokakta bolca hediyelik eşyacı, el yapımı ürünler, rengarenk Wayuu mochila çantalar bulmak mümkün. Bu sokakta kahve ve bar olarak da birkaç yer bulunuyor. Bir sabah etrafta kimseler yokken fotoğraf çekmek için mutlaka gelin :)

  • Mirador: Calle Real’in sonunda yer alan upuzun merdivenleri çıktığınızda ulaşılan bu tepe hem minicik Salento’yu görüyor diğer tarafı ise yemyeşil dağlarla kaplı. Tepede çeşitli aktiviteler de mevcut, biraz çimlerde oturup tepeden aşağıyı izledik.

Yemek

  • La Fonda de Los Arrieros: Meydanda yer alan bu restoran duvarlardaki resim ve tahta masalar ile oldukça local bir yer. Patacones denen kızarmış muzdan yapılan bu yemeğin peynirli, kiymali ve deniz ürünlü seçenekleri bulunuyor. Tek kişi için fazla olabiliyor o sebeple paylaşımlı yemenizi tavsiye ederiz. Meydandaki sokak yemekçilerinde deneyebilirsiniz.

  • Cafe Jesus Martin: Köyün 3. nesil kahve dükkanı burası. Kahveleri ya Salento’dan ya da yakın kahve çiftliklerinden geliyor. Yaşlı teyzeler amcalar v60’lar, cold brewlar içiyorlar :) Avlusunda oturup bizde birer V60 söyledik. Kahvelerin aromaları gerçekten muazzam. Fiyatı ise 6.000 cop(6 TL). Çok iyi değil mi fiyatlar?

  • Brunch de Salento: Şehirdeki tek fine dining restoranın sahibi Amerikalı :) Sahibi, çalışan Kolombiyalı gençlere İngilizce öğretmiş :) Garsonlar çok tatlılardı. Kızarmış muzlardan vs. sıkılırsanız hamburger veya makarna türevleri yemek için gelebilirsiniz. Mekanın duvarları da ziyaretçilerin ülke bayrakları ile dolu. Tabi ki biz de Türk bayrağını çizdik :) Pek iyi olmadı ama yapmadan olmazdı.
  • Pizza Punto: Meydanda yer alan bir diğer restoranda bir pizza bir de throut denen balık söyledik. Bol sarımsak sosla yapılan levrek oldukça lezzetliydi. Kılçığını ayıklamak biraz zahmetli ama sosu gerçekten çok iyiydi.

Sonuç olarak biz Salento’ya bayıldık. Yolunuz Kolombiya’ya düşerse duraklarınız arasına Salento’yu eklemeyi unutmayın. Sorunuz olursa da sizi burada bekliyoruz:)

İyi Gezmeler,

admin:
Related Post