Güney Amerika denildiğinde aklımızda canlanan kızılderili, rengarenk kıyafetleri olan insanlar ne Buenos Aires ne Rio de Janerio gibi büyük şehirler de yaşıyor. Bolivya’nın başkenti La Paz ise kendi benliğini koruyanlardan. Bolivya insanları inanılmaz renkli, renkleri kıyafetlerinde, sokaklarında bulacağınıza emin olabilirsiniz. :) Kolay kolay hiçbir şehirde göremeyeceğiniz dükkanları, insanları ve kültürü olan bu şehirde ilk gün korktuk, ikinci gün hayran kaldık, üçüncü gün de ne gördüysek aldık ve ne gördüysek yedik :)
La Paz’a bizim gibi sırf şehrin kendisini gezmek için gitmeyi planlayan pek çok insan yoktur diye düşünüyoruz. Yakın çevresinde bolca yapılacak, gezilecek, görülecek şeyi olan bu şehrin merkezi de bizce bir o kadar renkli ve keyifli. Hadi dünyanın en yüksek başkenti ile ilgili ipuçlara başlayalım.
Tips
- Yükseklik: La Paz deniz seviyesinden 3600 metre yükseklikte kurulmuş bir şehir. Bu yükseklik teleferik ile son durağa gittiğinizde 4000 metreyi geçiyor. Tabi böyle okuyunca pek bir etkisi olmuyordur sizler için. Ancak 3600 metre ciddi bir yükseklik. Vücut şaşırıyor anlayacağınız :) Mesela havalimanına ayak basar basmaz başımız döndü ve neye uğradığımızı şaşırdık! Az biraz oturup dinlendik ve kendimize geldik. Daha sonrasında ise aldığımız nefes yetmedi, derin derin nefes almaya başladık. 2 metre yokuş çıkıp nefes nefese kaldık. Neyse ki bu etkilerden 1 günde kurtulduk. Ancak orada kaldığımız süre boyunca tüm vücudumuz kurudu. Dudak kuruluğu hala devam ediyor diyebiliriz:) Neyse sonuç olarak siz de bu duruma adapte olacaksınızdır. Ama bizden size tavsiye bol bol su için. Bu size adaptasyon konusunda çok yardımcı olacaktır.
- Para Birimi: Şehrin para birimi Boliviano. 100 TL ise 236 Boliviano ediyor. Tabi siz gitmeden önce tekrar kontrol edin:)
- Havaalanı ulaşım: Havalimanının deniz seviyesinden yüksekliği 4000 metre. Dolayısı ile enteresan bir havalimanına inmiş olacağınız kesin. Buradan şehir merkezine en mantıklı ulaşım ise taksi. Şehir merkezine 70-80 bolivianoya gidebilirsiniz.
- Şehir içi ulaşım: Şehir içi ulaşım genel olarak otobüs ve dolmuş benzeri araçlarla sağlanıyor. Tabi bir de şehir içi ulaşımda kullandıkları 3 farklı teleferik hattı var. Başbakan bunu 7’ye çıkaracağını söylüyormuş ancak bekleyip görmek lazım. Tüm otobüs ve dolmuşlar 2 Boliviano. Otobüsler de ücret inerken veriliyor, aman bizim gibi biner binmez parayı uzatmayın. Şaşkın bakışlara maruz kalabilirsiniz :) Teleferik ise 3 Boliviano. İhtiyacınız olmasa bile teleferiğe sırf tur atmak için binmeyi unutmayın. Kırmızı ve sarı hat önerilir.
- Döviz: Döviz bozdurma için kaldığımız ev sahibinden uyarılar aldık ancak bozdurduğumuz onca her yerde herhangi sorunla karşılaşmadık. Tüm döviz bürolarında dolar kuru yazıyor. Para bozdurduğunuz her yer de kendi UV kaşelerini tüm paralara basıyorlar ki sahtecilik ile karılaşılırsa paranın nereden alındığı görülsün. Sokakta standını kurmuş şemsiyeli ablalar abiler de aynı şekilde döviz bozuyorlar. :)
- Konaklama: Biz airbnb aracılığı ile ev tuttuk La Paz’da. Evin konumu şehrin merkezi sayılacak San Fransisco Meydanı’na 15 dakika yürüme mesafesindeydi. Bizce bu mesafe biraz uzak ancak ev; konum olarak oldukça güvenli olduğu için bu bölgeyi tercih ettik (Radisson Otel’in karşısı). Tabi size öncelikli tavsiyemiz Sagarnaga sokağı üzerinde ya da yakınında bir yer bulmanız olacaktır. Böylece şehir merkezine çok yakın olursunuz ve şehrin tadını daha iyi çıkarırsınız.
- Cholita: Cholitalar bu şehri renklendiren ablalar :) Uzun ve geniş etekleri, başlarında kafalarına oturmamış şapkaları, sırtlarında rengarenk alpaca yününden örülmüş yöresel kıyafetleri ile La Paz’ın kesinlikle olmazsa olmazları! Bu ablaların temel özellikleri ise güçlü olmaları. Çarşı olsun, pazar olsun, dükkan olsun her yerde cholitalar var. Kocaları evde boş boş oturuyor mu ne yapıyor bilinmez ama şehirde genel olarak kadınlar çalışıyor. Her sabah eşyaları sırtlarına yükleyip, çocuklarını kucaklarına alıp dükkanlarını açıyorlar. Akşama kadar da çalışmaya devam ediyorlar. Saçları ise iki yandan örmek oldukça popüler. Hatta daha uzun gözüksün diye de örgüye benzeyen toka takıyorlar :) Cholitaların fotoğraflarını çekmeden önce izin almalısınız. Aksi takdirde kafanıza muz, patates yakında ne varsa ondan yiyebilirsiniz :)
- Cholitaların şapkalarının duruşu da çok önemli! Şapka düz ise bu cholitanın evli olduğunu ya da sevgilisi olduğunu gösteriyor. Eğer şapka sağa ya da sola yatık ise bu cholitanın bekar ya da dul olduğunu gösteriyor:) Beyler buna göre cholita adaylarını ayırt ediyorlar.
- Alışveriş: La Paz’ın rengarenk kumaşlarını tüm sokaklardaki dükkanlarda ve insanlarda göreceksiniz. Cüzdanlardan, şallara, şalvarlara, çantalara, mutfak aksesuarlarına kadar her şey de bu renkli kumaşlardan kullanmışlar. Şehir yüksek de olduğu için buranın hayvanı olan alpacaların yünlerinden kazaklar, bereler ve şallar bulabilirsiniz. Bu hayvanın yünü termal özellikte olduğundan insanı terletmiyor. %100 alpaca yünü ile yapılan ürünler biraz pahalı. Örneğin beresi 70 TL, kazağı 150 TL. Ufak pazarlık yaparak çok güzel hediyelikler alabilirsiniz. Biz tüm tatilimizin alışverişini La Paz’da yaptık. :) Daha sonra Cusco’ya gidince fark ettik ki La Paz’ın fiyatları gerçekten çok ucuzmuş. Siz de bizim gibi hediyeliklerinizi La Paz’dan alabilirsiniz.
Fiyatlar
Şehir genel olarak ucuz, aşağıda detaylıca görebilirsiniz :)
- Su: Küçük su 4-6 boliviano arasında değişiyor.
- Kahvaltılık: Empanadalı ve meyve sulu bir kahvaltıyı 6-10 bolivianoya yapabilirsiniz.
- Bira: 10- 20 boliviano arasında değişiyor.
- Alışveriş: Yarı deri çantalar 30-50 TL arasında, sırt çantaları 25-50 TL arasında. Alpacalar %’sine göre değişiyor. Ancak 100 bolivianoya da kazak alabilirsiniz.
Gezilecek Yerler
- Plaza Murillo: Hükümet binası ve katedralin bulunduğu meydan burası. Bu meydana çıkan tüm yollar araç trafiğine kapalı hatta neredeyse yaya trafiğine bile kapalı. Yayalar polis barikatlarından kontrollü bir şekilde girebiliyor meydana. Bunun sebebi ise protestoların bu meydanda yapılmasını engellemekmiş! Bir önceki hükümet tüm maaşlara ek vergilendirme getireceğini duyurduğunda ülkenin polisleri dahil herkes greve gitmiş ve bu meydanda polis ve asker çatışmış. Birçok kişi ölmüş ve ülkenin başkanı Amerika’ya kaçmış. Tabi bu olaylardan sonra yeni hükümet seçilmiş ancak bu meydan protestolara kapatılmış.
- Plaza San Francisco: Şehrin en turistik meydanı. Bir tarafında San Francisco kilisesi, diğer bir tarafında Mercado Lanza var. Meydandaki merdivenlerde saatlerce oturup etraftı izleyebilirsiniz. Biz bu meydanı çok sevdik.
- Iglesia San Francisco: Aynı zamanda San Francisco Müzesi’nin de bulunduğu kilise. Biz müzesine girmedik, ancak kilisenin dışını oldukça beğendik. Üzerinde İnka kültürünü yansıtan bolca izler bulacaksınız.
- Plaza Sucre (San Pedro): Free walking tourların buluştuğu meydan. Aynı zamanda bu meydanda San Pedro Hapishanesi’ni ve San Pedro Kilisesi’ni de göreceksiniz.
- San Pedro Hapishanesi: Bu hapishane dünyanın en ilginç 5 hapishanesi arasında yer alıyor. Bu ilginçliğin bir çok sebebi var. Öncelikle bu hapishanede kalmak için yattığınız yere, kaldığınız odaya aylık para ödemeniz gerekiyor. Bu para da az buz bir para değil. Duyduğumuza göre aylık 700-800 dolar gibi bir ücreti var. Tabi böyle olunca burada kalan mahkumların para kazanması gerekiyor. Para kazanabilmek için de her işi yapıyorlar. Hapishanenin içerisinde restorandan markete kadar her şey var ve bunların hepsi mahkumlar tarafından işletiliyor. 2-3 yıl öncesine kadar hapishane turları bile düzenleniyormuş mahkumlar tarafından. Tabi içeride yapılan işler bunlarla sınırlı değil. İçeride uyuşturucu üretimi yapıldığı dahi söyleniyor. Uyuşturucu (kokain) içeride üretilip dışarıdaki tedarikçilere satılıyormuş. Dışarıya uyuşturucu poşetlerle atılıyormuş ve tedarikçiler belli saatlerde hapishane dışında bekleyip atılan uyuşturucu poşetlerini kapıp koşuyorlarmış :) Ayrıca bu hapishanede mahkumlar isterlerse aileleri ile birlikte de kalabiliyorlar. Hapishane dediğimize de bakmayın buradaki koğuşlarda demir parmaklıklar da yok. İsteyen istediği saatte istediği yere gidip dolanabiliyor. Bir nevi dışarıya kapalı site gibi düşünün:)
- Killi Killi Tepesi: Yürümesi oldukça yorucu olan tepe (3600 metrede yokuş yukarı 10 adım atmak bile yoracaktır diye daha önce söylemiştik) :) Ancak tepeye çıktıktan sonra karşılaştığınız La Paz manzarası görülmeye değer. Gün batımına karşı giderseniz hem romantik hem güzel bir La Paz ile karşılaşacaksınız. Üstüne kalın bir şeyler almayı unutmayın.
- Jaen Sokağı: Colonial dönemden kalan yapıların bulunduğu çok güzel bir sokak burası. Sokakta birçok müze ve hediyelik eşya dükkanı yer alıyor. Dükkanlar için bir şey söyleyemeyeceğiz ancak bu sokağı görmeden La Paz’dan dönmeyin!
- Sagarnaga Sokağı: Bu sokak La Paz’ın en turistik ve dolu dolu sokağı. Her bir tarafında cafe, hediyelik eşya dükkanları, sokak satıcıları göreceğiniz yokuş yukarı doğru çıkan bir sokak. Zaten La Paz’daki çoğu anınız bu sokakta ya da bu sokağın yakınlarında geçecektir.
Yemek
- Mercado Lanza, Plaza San Francisco: Burası otopark olarak planlanmış ve yapılmış bir market. Tabi La Paz turistik bir şehir olmaya başladığında şehrin göbeğindeki bu otopark binası da markete dönüşmüş. İçerisinde meyve sucular, ev yemekçiler, sandviççiler, peynirciler, yumurtacılar, etçiler, hediyelikçiler gibi her çeşit dükkan var. Buraya girip yapmanız gereken şey ise meyve suculardan güzel bir meyve suyu içmek(karışık meyve suları önerilir). Ardından sandviççilerden de avakadolu, peynirli, domatesli bir sandviç almak. Tabi sandviçe isterseniz et ve tavuk da koydurabilirsiniz. Sandviç fiyatları ise çok uygun. 3 Boliviano, yani 1.5 liradan bile az!
- Mercado Rodriguez: Burası Sagarnaga Sokağı’nın yukarı kısmında yer alan bir meyve sebze pazarı. Cholita ablalarımız sabahın 5’inde sırtlarında çocukları ve ürünleri ile gelip tezgahlarını açıyorlar. Cholitaların müdavim müşterileri oluyormuş. Hep aynı cholitadan alışveriş yapılıyormuş. Cholitalar da sürekli kendilerinden alışveriş yapan bu müdavimler için en güzel meyve sebzeleri ayırıp, ufak jestler yapıyorlarmış. Bu pazar oldukça önemli çünkü La Paz’da pek bizim alıştığımız usül market bulunmuyor.Enteresan meyveler, sebzeler görmek için mutlaka gidin. Özellikle Bolivya’nın rengarenk patateslerini görmek için gidin:)
- Alexandre Coffee Shop,16 de Julio, 1832: Şehrin güzel cafelerinden birisi. Biz kahvaltı için uğradık buraya. Fiyatlar diğer yerlere göre biraz daha pahalı ancak lezzetli kahveleri ve yumurtalı kahvaltıları var :)
- Beatrice Fresh Pastas, Calle Guachalla: Burası favori restoranlarımızdan. Günlük taze olarak yaptıkları makarnaları birbirinden farklı soslarla sunuyorlar. Menüsünden önce makarna tipini, sonrasından da sosunu seçiyorsunuz ve makarnalarınız 15 dk sonra masanızda oluyor. Bizce bir akşam makarna ve şarap kombinasyonu için gidilmeli!
- Pacena La Saltena, Calle Loayza 233: Bolivya’nın empanadaları Brezilya ve Arjantin’den sonra biraz farklı geldi bize. Malzemeleri bol ve sulu olan bu empanadaların üstünde yanık diyebileceğimiz şerit bulunuyor :) İnsanlar genel olarak içindeki malzemesini kaşıkla yiyor. Bu tarz empanada deneyip yanında yarım litre meyve suyu içebileceğiniz bu dükkana bir sabah kahvaltı için uğrayın.
- Namas Te, Zoilo Flores, 1334: Huzur içinde bir öğlen yemeği için burayı deneyebilirsiniz. Menüsü dolu dolu bir vejeteryan restoran burası. Bizim size önereceğimiz şey ise falafel. Biz tadına bayıldık! Kızartma olmasına rağmen asla yağlı bir şey yiyor hissi vermiyor. Empanadaları da bol cheddarlı ve sağlıklıydı, onu da deneyin.
- Cafe del Mundo, Calle Sagarnaga, 324: İsveçli bir kadının Bolivyalı biri ile evlendikten sonra açtığı gezgin cafe burası. Şehrin tüm gezginlerinin buluştuğu yer de denilebilir. Duvarlarda dükkan sahibinin gezdiği ve gezerken çektiği tüm ülkelerin fotoğrafları var. Bunların arasında İstanbul da var tabi :) Neyse sonuç olarak bu cafede açsanız yemek yiyebilir, ya da sadece kahve içebilirsiniz. Biz açıkçası kahve içip internette takılmakla yetindik. İnterneti genel olarak çalışmıyor gibi :(
- Cafe Banais, Calle Sagarnaga, 161: Sagarnaga’nın alt kısmında yer alan minik avlusu bulunan bu cafeye kahve molası için gittik. Kapalı avlusunda oturup dinlenebilirsiniz.
- Sabor Cubano, Calle Sagarnaga, 357: Burası da şehrin Küba restoranı. İçerisi Küba motifleri ile süslü ve duvarlarda müşterilerin karalamaları var. Ayrıca Küba puroları da satılıyor bu dükkanda:) Biz burada Küba pilavı ve tiftiklenmiş dana eti yedik. Tadı gayet güzeldi. Denemekte fayda var.
- Antigua Miami, Calle Murillo, 826: Sagarnaga’yı dik kesen sokak Murillo’da turistik açıdan önemli bir sokak. Yorgunluktan dinlenme yeri aradığımız anda renkli seramikleri ile bu cafe karşımıza çıktı. Kahvenizi alıp avlusunda dinlenebilirsiniz. İnternetleri yok, akşam 6 gibi de kapatıyor.
- Sol y Luna, Calle Murillo, 999: Burası da Hollandalı bir gezginin barı. Hem lokal hem global biralar bulmanız mümkün. Haftanın bazı günleri canlı müzik oluyor, fiyatlar biraz pahalı.
- Pollo Copacabana: Kızarmış tavuk sevenler için şiddetle önerebileceğimiz bir yer burası. Biz kızarmış tavuklarına bayıldık. Hatta söylenene göre ülkenin başkanı 4-5 ay önce bu dükkanı kapatmaya karar vermiş. Ancak bütün halk sokaklara dökülüp geri açtırmış bu dükkanı:)
- Batido: Cholita ablalarımızın pazarda stantta sattığı bu içeceği merak edip denemek istedik. Bardağa yoğurt koyup üstüne de biraz bira ekleyerek yaptığı bu içeçek çok enteresan. Kulağa hoş gelmeyebilir ancak tadı oldukça güzeldi. Bu arada cholita ablalar inanılmaz fazla bira içiyorlarmış, maaşallah gerçekten :)
- Kızarmış Patates Püresi: Mercado Lanza’da bulabileceğiniz bu yiyeyeceğin içerisinde tavuk, et vb. sote bulunuyor, dışı ise kızarmış. 6 bolivianoya bu lezzeti deneyebilirsiniz. Biz tadını çok sevdik!
Alışveriş
- Mercado Brujos, Calle Linares: Sagargana’yı dik kesen sokaklardan biri olan bu sokak boydan boya alışveriş dükkanları ile dolu. Rengarenk Bolivya kumaşları, Alpaca ürünleri, kırlentler vb. bulabilirsiniz. Pazarlık yapmaktan da çekinmeyin. Özellikle aynı dükkandan birden fazla ürün alacaksanız pazarlık yapın :)
- Mercado Hechiceria(Witch Market): Gelelim La Paz’ın gezilecek en enteresan yerlerinden birine. Burası cadılar marketi olarak da adlandırılıyor. Bizim eski usül gibi bitkilerden, taşlardan vb. yapılan türlü türlü karışımlardan oluşan ilaçlar yer alıyor. Her derde deva bu marketten aklınıza gelebilecek her şey bulabilirsiniz. Alpaca fetüsü de bulabilirsiniz, biraz canice ama gerçekten bulunuyor.
Resimlerden de anlayacağınız gibi La Paz enteresan bir şehir. Eğer Güney Amerika turu için plan yapıyorsanız La Paz’ı da listenize eklemeyi unutmayın. Hatta çevresindeki atraksiyonları (dünyanın en tehlikeli bisiklet yolu olan Death Road, Titica Gölü vb.) da yapmak isterseniz 4-5 gününüzü bu bölgeye ayırabilirsiniz. Alışveriş için La Paz’ı bekleyin. Diğer duraklarınızda bir şey almayın:) Burası hem ucuz hem çok güzel şeyler var.
Şimdiden iyi gezmeler!