Geldik Sao Paulo’dan sonraki durağımız Rio de Janeiro’ya! Rio tam bir çılgın şehir. Sao Paulo ne kadar temiz ve düzenli ise Rio da o kadar düzensiz ve kirli :) Evet çekici bir giriş yapamadık biliyoruz ancak şehre indiğinizdeki ilk izlenimleriniz bu olacak. Şehir, evsizlerin ana vatanı gibi. Tabi şehri güvensiz kılan şey evsizler değil. Onlara 2. günden sonra alışıyorsunuz. Asıl güvensizlik ya da huzursuzluk yaratanlar sokakta ne yaptıkları belli olmayan gruplar:)
Rio’nun tropikal iklimi şehre girer girmez hissediliyor. Mayıs ayında, sonbaharın son zamanları olması beklenirken hava 25-30 derecelerdeydi. İnsanlar denize girmeye devam ediyordu. Rio’yu biraz eleştirsek de her daim havanın güneşli olması, sahilin şehrin içinde olması, ucu bucağı olmayan plajları, herkesin spor yapması ve yemekleri Rio’yu yaşanabilir kılıyor. Özellikle deniz, eğlence ve yemek için gidilmesi gereken şehirlerden birisi olduğunu net olarak söyleyebiliriz. Hele bir de Şubat ayındaki Rio Karnavalı’na denk gelirseniz hayatınızdaki unutamayacağınız seyahatlerinden biri olabilir. :) Hadi Rio rehberimize başlayalım.
Tips
- Dil: Brezilya’da Portekizce konuşuluyor. Tüm Latin Amerika Portekizce veya İspanyolca konuştuğu için sanırız ki başka bir dil bilmeye gerek görmemişler. :) O sebeple telefonunuza bir uygulama yükleseniz çok iyi olur. Biz genel olarak vücut diliyle, son günlerimizde ise öğrendiğimiz birkaç portekizce kelime ile derdimizi anlattık :D
- Para birimi: Güney Amerika’da ortak bir para birimi kullanılsa ne iyi olurmuş. Dolar, real, TL ilişkisi kuralım derken kafamız allak bullak oluyor. Neyse özetle 100 dolar 350 real, 10 real ise 8.35 TL. Yani bizim kura çok yakınlar.
- Ciddi bir güvenlik sorunu var. Lokal gibi görünmek gerçekten çok önemli. Etrafınızda ne olduğunun her daim farkında olun. Fotoğraf çekerken ve telefonda takılırken sıkıca telefonunuzu tutun. :/ Birçok sokakta polisler etrafı gözetliyor ama bireysel tedbiri siz elden bırakmayın. Bunları anlatıyoruz çünkü Lapa sokaklarında haritadan bir yerler bulmaya çalışırken iki ufak çocuk telefonu elimizden kapmaya çalıştı. Biz farkedince de aynı olayı şaka yapıyormuşçasına tekrarladı. :/
- Gece hayatı genel olarak Lapa’da (Su kemerinin ardında) yer alıyor. Cuma veya cumartesi günü bir akşam buraya gelin. Tüm Rio oradaymış izlenimine kapılacaksınız. :) Bugünlerde su kemerlerinin hemen önünde de yiyecek içecek standı kuruluyor. İçkiler çok ucuza satılıyor, mutlaka görün.
- Havaalanı ulaşımı: Biz şehrin iki havalimanını da kullandık. İç hat uçuşlarının yapıldığı denizin dibinde yer alan Santos Dumont havalimanı şehir merkezine çok yakın. Dolayısı ile direk taksiye bindik ve 20 Real’e(Yaklaşık 16 TL) kaldığımız eve kadar geldik. Rio’dan dönüşte ise Tom Jobim Uluslararası Havalimanı’na Uber ile gittik. O da 40 Real tuttu. Özetle şehirde taksi oldukça ucuz. Ama Uber taksiden bile ucuz! İnternet bulduğunuz her yerde Uber kullanın. İşin güzel yanı ise indiğiniz yerde internete ihtiyacınız yok, sadece binerken araç çağırmak için Uber’i kullanmanız yeterli. Daha sonrasında ödemeyi otomatik olarak alıyor.
- Şehir içi ulaşımı: Genel olarak metro ile sağlanıyor.Şehirde 2 tane metro var ancak rotalarının %40’ı ortak :) Plajlara metro ile kolayca gidiliyor. Lapa semtinden 20 dakikada Copacabana’ya ulaşılıyor. Metro için gişelerden kart alıp içine yükleme yapıyorsunuz. Daha sonrasında tüm ulaşımlarınızda bu kartı kullanabiliyorsunuz. Tek geçiş 4.10 real (3.4 TL). İşe gidiş ve çıkış saatlerinde kadınlara özel ayrılmış pembe vagonlar var. Çok enteresan değil mi? :)
Metro dışında bizim gördüğümüz kadarıyla neredeyse her yere giden otobüs hattı var. Biz otobüsleri keşfettikten sonra daha sık kullanmaya başladık. Otobüslerin üzerinde temel duraklar da yazıyor. Otobüs biletleri ise içeride yer alan muavinden satın alınıyor. Ortalama fiyatları 3.80 real (3 TL). - Trafik: Trafik ışıkları yayalar tarafından pek ciddiye alınmıyor :) Otobüs şöförlerinin hiç acıması yok, inanılmaz hızlı kullanıyorlar! İş çıkışı ve işe gidişlerde epey trafik oluyor. Bu saatlerde otobüs kullanmamanızı tavsiye ederiz.
- Konaklama: Biz airbnb üzerinden Lapa’daki merdivenlere 3 dk uzaklıkta bir evde kaldık. Ev tek odalıydı ve sahipleri çok tatlı bir çiftti. Yürüyerek bize kısa bir semt turu attırıp evlerinde kahve ikram ettiler. İsterseniz sizi bu eve yönlendirebiliriz :) Günlüğü de 40 EUR’ydu. Rio’ya yaz mevsiminde gelmiyorsanız plajlara yakın olan kısmında kalmanıza gerek yok. Cafe, restoran, gece hayatı Lapa tarafında. Lapa’da kalacağınız yere dikkat edin, çok yokuşlu izbe bir sokak olmasın. Özellikle su kemerinin ardı konaklamak için iyi bir yer değil her ne kadar gece hayatı orada da olsa. Eğer deniz tatili için geldiyseniz ve sahil tarafında kalmak istiyorsanız kalabileceğiniz en güvenli ve güzel bölge ise Leblon. Ancak bu bölgedeki restoranlarda pek takılmamaya özen gösterin. Fiyatları oldukça pahalı olabiliyor. Nasıl olduğunu anlamadan iki tabak salataya 130 TL ödedik. :)
- Rio’nun merkezinden plajların sonuna kadar yürüyüş yolu ve bisiklet yolu var. Herkes ama herkes abartısız spor yapıyor. Bu kısmına bayıldık. İnsanlar çok fit, dikkat ediyorlar belli ki. Biz de cumartesi günü ev sahibimizin bisikletleriyle sahile inip bisiklet sürdük. Manzara muhteşemdi, bir tarafta Sugar Loaf dağı bir tarafta Kurtarıcı İsa Heykeli insanı büyülüyor. Lapa’dan Leblon’a kadar bisiklet yolu devam ediyor. Aralıksız 1 .5- 2 saat bisiklet sürebileceğiniz bir parkur var diyebiliriz :)
- Restoranlar genel olarak pahalı. Standart olarak oturduğunuz tüm mekanlar %10 servis ücreti alıyor. Porsiyonlar da çok büyük. Patates kızartması 30 real’e satılır mı arkadaş, patates kızartması o. Bir yerde patates kızartması söyledik; anladık ki 3-4 kişilik porsiyon bu. :)
- Plaj: Şehirde çok fazla plaj var. Ancak bunların en bilineni Copacabana ve İpanema plajları. Plajların tümü ücretsiz. Size açık açık söyleyelim, bizim plajlarımız, Ege ve Akdeniz şeridindeki tüm koylarımız bunlara beş basar. :) Ancak buranın atmosferi çok daha farklı. Yani sahilde takılması çok daha eğlenceli! Her yerde başka bir aktivite, farklı bir spor. Plaj futbolundan tutun da voleybola ve badminton’a kadar her spor yapılıyor sahilde :) Tabi bir de her bir yandan çıkan, uyurken sizi uyandırıp bir şeyler satmaya çalışan satıcıları var bu sahillerin. Resmen turist olduğunuzu anlayıp bir şeyler satmak üzerine kurulu düzenleri var. Ama size turist değilmişsiniz gibi görünmeyi bir nebzede olsa anlatacağız ;)
- Brezilya’da yerliler sahile havlu götürmezmiş. Canga denilen eşarp benzeri şeylerden alın ve kumsala serip üstüne uzanın:) Plaja giderken yanınıza mümkün olduğunca eşya almayın, hatta çantasız gitseniz bile olur!
- Şehrin her yerinde bulunan meyve suyu dükkanlarından bolca meyve suyu için! Bizim favorilerimiz goyaba, mango ve karpuz!
Fiyatlar
- Su: Büfe ve marketlerde 2-4 real arasında.
- Kahvaltı: Büfelerde hamur işleri 4-10 real arasında.
- Meyve suyu: 300 ml meyve suyu 5-9 real arasında değişiyor.
- Et yemeği: Cafe Lamas’ta yediğimiz steak 80 realdi. Etler en pahalısı. 70 real-130 real arasında fiyatları değişiyor. Anlayacağınız hiç ama hiç ucuz değil!
- Bira: Şehirde 600 ml’lik bira alıp paylaşmak çok popüler. Kendi lokal biraları 7-15 real arasında değişiyor. Tadları ise pek güzel değil. Efes’i özledik, öyle diyelim .:)
- Bar: 2 büyük bira, birkaç atıştırmalık söyleyince en az 40-50 real ödeniyor.
- Taksi: Yukarıda biraz değindik ama Uber kullanabildiğiniz yerlerde Uber kullanın.
- Metro bileti: 4.10 real.
Gezilecek Yerler
- Corcovada Tepesi ve Kurtarıcı İsa Heykeli: Birkaç sene önce dünyanın 7 harikası arasında yer alan bu heykel devasa boyutta. İnsan kendini ufacık, tefecik, karınca gibi hissediyor. Rio’nun en önemli turistik yerlerinden birisi. Bu heykel aynı zamanda bir kilise! Havanın bulutlu ve sisli olması durumunda tepeden manzara gözükmeyebiliyor. Gitmeden önce aşağıdan heykele bir bakın. Siz onu görüyorsanız o da sizi görecektir :) Heykelin hemen altında ise yine bir zirve bulunuyor, biz tepeye çıktığımız ulaşım aracı sayesinde burada da durup, muhteşem Rio manzarasını gördük. Tepeden her yer çok güzel görünüyor.
- Sugar Loaf Mountain: Rio’nun bir diğer önemli turistik yeri olan bu dağın 2 tane zirvesi bulunuyor. Her birine ayrı ayrı teleferik ile çıkılıyor. Teleferik ücreti ise kişi başı 76 real. İlk çıkacağınız zirve olan Urca çok şirin bir yer. Etrafında ufak bir yürüyüş yolu mevcut ve şanslı iseniz ağaçların arasında çok tatlı maymunlar görebilirsiniz. 2. zirve olan Sugar Loaf’un ise muhteşem bir manzarası var. Hava açık ise Copacabana ayaklarınızın altında görünüyor. Burada da güzel ve maymun görebileceğiniz yürüyüş yolu mevcut.
- Maracana Stadı: Rio’ya gelmişken Maracana’yı görmeden dönmek olmaz! Biz de öyle dedik ve metroya binip Maracana’nın önünde indik. O kadar yol tepindikten sonra stadın olimpiyatlara hazırlık yapıldığı için kapalı olduğunu öğrendik. Önünde bir selfie çekilerek geri dönmek zorunda kaldık:(
- Museum of Tomorrow: Sahilde enteresan bir mimarisi olan bu müze gelecek ile ilgili enteresan şeyler sunuyor. Bu müze bizi büyüledi açıkçası. Sitelerinde sadece Salı günü ücretsiz olduğu yazıyor ama biz Çarşamba günü ücretsiz girdik. :D Normal zamanlarda giriş ise 10 real.
- Arcos da Lapa: Lapa’nın bembeyaz su kemeri. Su kemerinin ardında Rio’nun gece hayatı için en önemli bölgesi yer alıyor. Kemerlerin hemen altında bolca evsiz var, aman dikkat. Burada gezerken çok uyanık olun. Bu su kemerlerinin üstünden ise Santa Teresa’ya giden tramvaylar geçiyor.
- Metropolitan Katedrali: Şu ana kadar gördüğümüz en enteresan katedral. İlk bakışta kilise olduğunu anlamanız bile mümkün değil. Dışarıdan her ne kadar enteresan görünse de içerisi büyüleyici doğrusu. Kocaman tavanı, uzun renkli camları ile gündüz vakti ziyaret edilesi bir kilise.
- Escadaria Selaron: Lapa’dan Santa Teresa’ya çıkmaya yarayan bu merdivenleri 1990’larda bir gönüllü seramiklerle kaplamaya başlamış. Tabi bu rengarenk merdivenler ünlenmiş, ünlendikçe de insanlar bu adama kendi ülkelerinden seramikler yollamaya başlamış. Daha sonradan Snoop Dog ve Pharell Willams’ın bir klibinin burada çekilmesiyle ününe ün katmış ve şu anki halini almış. Belli periyotlarla bu seramikleri değiştiriyormuş. Seramikleri incelerken Hacivat ve Karagöz’ün yer aldığı bir seramik gördük :)
- Municipal Theatro: Paris’teki opera binasından esinlenilerek yapılan bu tiyatro insana kendini Avrupa’da hissettiriyor. Rio’daki diğer binalardan kesinlikle çok farklı.
- Jardin Botanico: Uzun uzun bambuların, kökleri insan boyu kadar olan ağaçların, sazlıkların ve maymunların yer aldığı bu bahçeyi mutlaka ziyaret edin. Bahçe dediğimize bakmayın, gezmesi en az 2 saat sürüyor. Buraya giriş ücreti ise10 real.
- Rio Branco Caddesi: Merkezde yer alan işlek bir cadde. Cadde üzerinde çeşitli bankalar, mağazalar var. Hafta içi ise işe koşuşturan insanlar var. :) Bu caddenin bir arka tarafında Melissa mağazası var! Kızlara duyurulur :)
- Cinelandia Meydanı: Tiyatro binasının, güzel sanatlar müzesinin yer aldığı güzel bir meydan.
- Praça XV: Imperial ve Triadantes Saraylarının yer aldığı meydan. Şu aralar tramvay için inşaat çalışmaları yapılıyor :)
- Maua Meydanı: Deniz manzaralı bu meydanda Museum of Tomorrow yer alıyor.
- Plajlar: Copacabana, Ipenama, Leblon: Merkeze uzaklığına göre yanda listelediğimiz plajların her biri ayrı hareketli. Bu sıraya göre de yine pahalılaşıp lüksleşiyor. En bilindiği ise halk plajı olan Copacabana. Copacabana’nın en başında yer alan Leme plajına ya da Urca da yer alan plajlar sakin, tercih edebilirsiniz.
- Forte de Copacabana: Copacabana plajını bitirip Ipenama’ya gidilecek yerde askeri alan olan bu kalenin muhteşem manzarası var. Pek bilinmediği için çok sakin. İçerisinde yer alan Colomba Pastanesi’nden kahvenizi alıp Copacabana manzarasının keyfini çıkartabilirsiniz. Giriş 6 real.
Semtler:
- Santa Tereza: Burası Lapa’nın üst tarafında yer alan vintage dükkanları, el yapımı ürünleri ile Lapa’nın dinamikliğinden oldukça farklı bir semt. Alışveriş için de mutlaka buraya gelin, fiyatlar biraz pahalı ama çok güzel şeyler bulabilirsiniz. Buraya bizim gitmemiz biraz olaylı oldu; şans eseri İngilizce bilen bir lokala rastlayıp nostaljik tramvayı sorduk. Kız bize o daha devreye girmedi, test aşamasında o tramvay dedi. Ev sahibimiz bu tramvayı tarif ettiği için kızı dinlemeyip haritadan yolumuza devam ettik. Saat 4’e kadar olan seferi olan bu tramvayın son seferini yakaladık :D Tramvay su kemerlerinin üzerinden gidiyor, çok süper! Galiba gerçekten bu tramvayı test ediyorlar çünkü ücretsizdi. ;)
- Lapa: Colonial binalara sahip Lapa Rio’nun en eski yerleşim yeri. Gece hayatı ve turistik yerleri ile önemli bir semt. Genel olarak zamanımızın büyük kısmı burada geçti. O sebeple Lapa’nın güvenli yerlerinde kalmanızı tavsiye ederiz. ;)
Ne Yenir, Ne İçilir?
- Cafe Lamas, : Çalışanları, yemekleri ve fiyatları ile bizim en beğendiğimiz restoran burası. Steak’lerini, Steak sandviçlerini ve tavuklarını denemeniz önerilir. İsimlerini bulmakta zorlanacağımız için aşağıda eklediğimiz fotoğrafları telefonunuza indirip siparişi o şekilde verebilirsiniz:) Yemeğin yanında goyaba suyu içmeyi unutmayın!
- Nova Capela, Lapa: Eskilerde şapel olan bu restoran 1903’ten beridir hizmet veriyor. Menüsü zengin. Burada yenilmesi gereken şey ise kuzu. Kuzunun her türlüsünü alabilirsiniz. Tabi bir de yanına brokolili pilavlarından istemeyi unutmayın. Aşağıdaki fotoğraf ise una bandırılmış sığı eti. Onun da tadı pek bi güzeldi. Fiyatlar burada az biraz pahalı, bizden söylemesi.
- Tribas Pizza, Santa Tereza: Santa Tereza’ya biz genel olarak bayıldık. Burası da meydana yakın yerde bulunan pizza dükkanı. Akşamları canlı müzik olan bu pizzacıda dilim pizza ya da bütün pizza söyleyebiliyorsunuz. Biz hazır olan dilim pizzalardan bir karışık tabak oluşturduk. Hamuru çıtır çıtırdı! Bir de nutellalı ve cevizli bir dilim pizza yedik ki sormayın:) Tadı hala damağımızda.
- Celeiro,Leblon: Leblon bölgesindeki restoranların pahalı olduğunu daha önce söylemiştik. Burası da o dükkanlardan birisi. Açıkçası o kadar et restoranından sonra bu salata dükkanına bayıldık. Salata büfesinden istediğin kadar salata çeşidi alıyorsun ve ardından tabağını tartıp ödemeyi ona göre yapıyorsun. Salata çeşitleri de inanılmaz lezzetli! Tabi bir tabak salataya 70-80 TL ödeyince lezzet ikinci planda kaldı diyebiliriz :)
- TT Burger, Ipanema: Enfes hamburgerler yapan bu dükkana ilk gün gittik. Köfteleri ve peynirlerine bayıldık. Bizce burayı kaçırmayın!
- Bar do Adao, Lapa: En sempatik garsonların çalıştığı bar burası olsa gerek. Lapa bölgesinin daha sessiz sokaklarından birinde yer alıyor. Hizmek oldukça iyi. Bira çeşitleri ve atıştırmalıkları da bol. Aipim (Cassava) alınabilir.
- Bar do Mineiro, Santa Tereza: Santa Tereza’nın lokal barlarından birisi. Bolca bira içip ortaya lokal kızartma tabağından söyleyebilirsiniz. Kızartma tabağını karışık söylemeyin, et çeşitleri pek lezzetli değil. Peynirlisini söylemek mantıklı olabilir.
- Ponto de Encontro Ximeninho, Lapa: Brezilya’nın meşhur lokal yemeği feijoadayı yiyebileceğiniz güzel mekanlardan birisi. Lapa merdivenlerinin hemen önünde yer alıyor. Feijodanın detaylarını aşağıda paylaşacağız. :)
- Bar Urca, Urca: Tam bir sahil barı! Bardan istediğiniz yiyecek ve içecekleri alıp hemen önünde bulunan sahil kaldırımlarında oturun. Deniz kokusunun ve ortamın keyfini çıkartın.
- Confeitaria Colombo, Lapa: Paris ve Viyana cafelerini andıran bir cafe burası. Yüksek tavanı, enfes dekoru ve birbirinden lezzetli pastel, çörek, tatlı ve pastaları ile bizim gönlümüzü fethetti. Bizce burada çeşit çeşit pastel siparişi verebilirsiniz. Bir de cevizli tart almayı unutmayın!
- Rio Scneraium, Lapa: Rio’nun gece hayatının kalbi bu mekanda atıyor olabilir. 3 katlı olan bu mekana giriş 35 real. 3 katında farklı bir müzik çalıyor. Genellikle en iyi grup giriş katta performansını sergiliyor. Şansınıza bağlı olarak çıkan gruplarda delicesine dans edebilir, ya da sahnen önünde yer alan masalarda oturup keyifle müzik dinleyebilirsiniz.
- Chopperia Vila Rica, Lapa: Akşam vakti daha sakin bir bar arıyorsanız burası tam size göre bir yer olabilir. Bizim kaldığımız yere yakın olduğundan her akşam son biramızı ya da meyve suyumuzu burada içip eve döndük diyebiliriz. :)
- BB Sucos, Leblon: Leblon’da bulunan güzel bir meyve suyu dükkanı. Genel olarak çoğu meyve suyu dükkanında tatmin olabilirsiniz ancak burada farklı bir meyve suyu denemeden geçmeyin!
- Carioca Da Gema, Lapa: Listemizde olmasına rağmen gidemediğimiz bir yer burası. Aslında bir pizza dükkanı ancak akşam 9’dan sonra canlı müzik eşliğinde samba gösterileri yapıyorlar. Gitmeye değer bir yer gibi görünüyor.
Genel olarak Rio sokaklarında bulabileceğiniz lezzetler ve lokal yemekler listesi:
- Pastel: İçi her bişeyli olabilen pişi türü. Bizim favorimiz peynirli ve enginarlı olanı. Enginarlıyı Colombo cafe’de bulabilirsiniz :)
- Tapioca: Aipim dedikleri patates benzeri bitkiden elde edilen nişasta bakımında zengin bir hamur tipi bu. Bunu tavaya döküp üstüne istediğiniz topingleri ekleyerek pancake benzeri bir dürüm yapıyorlar :) Evet pek açık olmadı ancak üzerine bolca peynir, maydanoz, domates konulduğunda enfes olan hamur işi diyelim :D
- Feijoada: Dana etinin uzun süre bol baharatla ve Meksika fasülyesi ile kaynayarak oluşturduğu enfes ve yoğun lezzet. Lokal bir Brezilya yemeği!
- Suco: Meyve suyu :) Şehrin her tarafında bulabilirsiniz. Biz her gün 2-3 bardak farklı farklı meyve suları içtik. Siz de için, serinleyin!
- Misto Quente: Tüm büfelerde bulabileceğiniz cheddar peynirli ve jambonlu sandviç. Biz tadına bayıldık. Jambonsuz hali de oldukça lezzetli oluyor. Tabi adama jambonsuz istediğinizi anlatabilirseniz. :) Botafogo metro çıkışında büfede yapan bir abi var, özellikle oradan yiyin ;)
- Aipim (Cassava): Bir tür patates çeşidi. Genel olarak barlarda biranın yanında cassava kızartması getiriyorlar. Tadı fena değil. Biraz fazla yoğun ve damağı kurutuyor. O yüzden bira ile iyi gidiyor sanırsak.
- Coconut Suyu: Şehrin her tarafında görebileceğiniz coconutlar sıcak havalarda çok iyi gidiyor. Sahilde bisiklet sürerken karşılaştığımız coconutçı abla sayesinde coconut suyunun spordan sonra içilmesi gibi özel tavsiyeler verebiliriz :) Yorgun ve terliyken, hele bir de sıcaksa nasıl iyi gidiyor anlatamayız!
Alışveriş:
- Freira Hippie, Ipanema: Pazar günleri General Osorio metro durağının çıkışında kurulan bu pazar oldukça güzel. Onlarca satıcının birbirinden güzel şeyler sattığı bu pazara gitmek şart :) Biz dayanamayıp tshirt, bikini, hediyelik eşyalar ve canga’ya 200 real harcadık. Hediyelik eşya için çok güzel bir pazar gerçekten, şehirde Santa Tereza’yı saymazsak hiç cool hediyelik eşya yok.
- Santa Tereza‘daki el yapımı ürünler satan bir sürü dükkan var. Mutlaka ziyaret edin. Tuvale oracıkta resim yapan sanatçıların işleri, el boyaması magnetleri, hasır çantaları vb. ürünleri insan görünce hepsini alası geliyor. :)
- Melissa: Şehirde birkaç tane Melissa mağazası mevcut. Fiyatları ise oldukça ucuz. Foursquare’den yerlerini bulup bir şeyler kapın deriz.
- Havaianas: Aynı şekilde havaianas terlikleri şehrin her yerinde, hatta herkesin ayağında göreceksiniz. Fiyatları oldukça uygun!
- Lapa Pazarı: Pazar günleri Gloria metro durağının önünde kurulan bu halk pazarından meyve, sebze almaya doyamadık! Ayrıca pazarın girişinde bulunan yemek stantlarından pastel ya da tapioca yemeyi unutmayın. Peynirli tapioca’ya biz bayıldık! Pastel bizim pişinin başka bir türevi gibi, Tapioca ise onun tavada yapılan hali. Yukarıda daha detaylı bahsetmiştik. ;)
- Lido Meydanı, Copacabana: Copacabana’da yer alan bu meydanda lokal pazar kuruluyor. Biz Cumartesi günü denk geldik, el boyaması birkaç magnet aldık. Brezilya taşlarıyla çok ünlü, taştan yapılma papağanlar vs. güzel bir anı olabilir.
Sonuç olarak Rio’yu her ne kadar eleştirerek yazımıza başlasak da gördüğünüz gibi yapılacak bolca şey var. Özellikle gece hayatı ve eğlence açısından uçsuz bucaksız aktiviteler bulabileceğiniz bir yer doğrusu. Belirttiğimiz tavsiyeleri yaptığınız müddetçe başınıza birşey geleceğini de sanmıyoruz. En azından bizim başımıza gelmedi. Rio’da gezerken de, içerken de, yemek yerken de çok eğlendik. Darısı başınıza. Aklınıza takılan her şey için her daim bize ulaşabilirsiniz. :)
İyi Gezmeler,