Kuala Lumpur’dan sonraki rotamız Kamboçya’nın en turistik şehri Siem Reap. Tek kelime ile muhteşem bir şehir. Rotamızdaki şehirler arasından en çok etkilendiğimiz. Devasa tapınakların bulunduğu, birbirinden enteresan yemekler yiyebileceğiniz ve çok farklı bir eğlence hayatı olan bir yer Siem Reap. Kamboçya halkı maddi açıdan oldukça kötü durumda, en önemsedikleri gelir kaynakları ise turizm. Yemeklerinden başlayarak sırası ile şehirde hayranlık duyduğumuz her şeyi anlatmaya başlayalım.
Siem Reap’ta ye yenir, ne içilir ?
HAVEN: Yerli insanları kalkındırmak ve onları meslek sahibi yapmak için kurulan bir restoran burası. Çalışanların hepsi lokal insanlardan oluşuyor. Tüm restorancılık, garsonluk ve aşçılık eğitimlerini burada alıp kendilerini geliştiriyorlar. Mekan ise çok güzel. Şehrin merkezinden 2 dakika yürüme mesafesinde olmasına rağmen sessiz, sakin ve huzurlu. Çok tatlı bir bahçesi var ve enfes bir menüye sahip. Biz bu menüden Khmer mutfağına ait Lok Lak‘ı tercih ettik. Lok Lak denilen lokal yemekleri sotelenmiş yumuşak dana eti ve üstünde yumurta ile servis ediliyor.
Yanına da mango salatası aldık. Yemekler gerçekten harikaydı. Mongo salatası ise uzakdoğuda çoğu ülkede bulabileceğiniz enfes mir salata zaten:)
Temple: Temple normalde Siem Reap’ın iki gece kulübünden birisi. Alt katı gece kulübü olarak işletilirken üst katı geleneksel bir Kamboçya restoranı. Biz buraya Kamboçya’nın meşhur dansı Apsara’yı seyretmeye geldik. Her akşam 19:00’da bu dans gösterisi eşliğinde yemeğinizi burada yeme şansınız var. Yemek olarak ta karışık set menülerinden birini tercih ettik. Menü içerisinde Tavuk Curry, pilav, sebzeli börek ve kabaklı curry vardı. Tadı fena değildi ama dediğim gibi buranın güzel yanı minderlerde oturup yemek yerken Khmer geleneksel danslarını izlemek.
Lilypop: Lilypop bizim Siem Reap’taki gizli mekanımız. Otel sahibimizin tavsiyesi ile gittik buraya. Evli ve çocuklu bir çiftin evinin önü aslında. Eşi yemekleri yaparken adam da bir yandan çocuğuna bakıp diğer yandan müşterilerle ilgileniyor:) Lokal yemekler pişiyor bu dükkanda. Bizim favorimiz ise tavuklu lok lak. Ama onun dışında curry ve diğer tüm yemekler denenebilir. Fiyatlar da oldukça uygun.
Sister Srey Cafe: Kamboçya’da yaşayan yabancılar turistler için cafeler ve restoranlar da açmışlar. Burası da öyle mekanlardan birisi. Menüde her şey bilindik. Ama bir o kadar lezzetli. Biz burada kahvaltı yaptık ve birkaç kez kahve içmeye geldik. Nehir kenarında olduğu ve sokak manzarası güzel olduğu için ideal bir dinlenme yeri denilebilir. En azından bir kere gitmenizde fayda var:) Hamburgerlerinin de çok sevildiğini belirtmekte fayda var.
Old Market: Burası Siem Reap’ın merkezinde bulunan bir çarşı. İçerisinde butik dükkanlardan yerel pazara kadar her şey var. Yerel pazar deyince güzel hayaller kurmayın. Kuru balıklardan, kokan et çeşitlerine kadar her şey satıldığı için gezmesi çok da eğlenceli olmayabiliyor. Ama buranın dış taraflarında güzel lokal yemekler yiyebileceğiniz ufak restoranlar bulunuyor.
Pub Street: Barlar sokağı Siem Reap’ın tam olarak merkezi diye geçiyor. Etrafta cafelerden barlara kadar birçok mekan var ve şehrin en canlı yeri. Akşam saatlerinde sokak trafiğe kapatılıyor ve barlar sokağının çevresinde sokak yemekçileri beliriveriyor. Genel olarak krep arabaları ve enteresan et yemekleri satan arabacılar görebilirsiniz bu çevrede. Tabi bir de böcek ve solucan satan yerlere de denk geleceksinizdir:) Özetle buralarda akşam krep deneyebilirsiniz. En çok kuyruk olanı tercih edin, sıra beklemeye üşenmeyin.:)
Khmer Angkor Kitchen: Tapınaklar bölgesini gezerken uğramanız gereken en güzel restoran. Turistik bölge olduğundan dolayı fiyatlar biraz pahalı ama burada deneyebileceğiniz birçok lokal lezzet bulunuyor. Biberli tavuk bizim favorimiz. Onun dışında acılı dana lok lak da deneyebilirsiniz. Yemekten sonra da kızarmış muz almayı unutmayın:)
Miss Wong: Bizce bölgenin en güzel mekanlarında birisi. Fiyatlar sokaktaki diğer yerlere göre biraz pahalı ama burada içtiğiniz çoğu kokteyli başka yerde içmemişsinizdir. Özellikle Mai Tai ve Blody Mary denemeğe değer.
The Little Red Fox: Tam bir Avustralya cafesi. Zaten bu cafenin bulunduğu bölge expatların, hatta genel olarak Avustralya vatandaşlarının yaşadığı bir yer. Uğrayıp bir kahve içmekte fena olmaz:)
Nereye Gidilir ?
Siem Reap o kadar güzel bir şehir ki bu kısmı size hangi detayları vererek anlatmak daha doğru bilemiyorum. Ama öncelikle herkesin bildiği ve asıl geliş amacı olan Angkor Wat’tan bahsedelim. Burası devasa bir tapınaklar bölgesi. Yürüyerek gezilmesine imkan olmayan bir bölge. Dolayısı ile yollarda göreceğiniz yüzlerce Tuk Tuk şöföründen biri ile anlaşıp size buraları gezdirmesini söylemeniz gerekiyor. Ya da otelinizin ayarlayacağı referanslı bir Tuk Tuk daha iyi olacaktır. Biz öyle yaptık.
10 dolar karşılığında sabah 7’de kapımızdan alan Tuk Tuk bizi akşam 6’ya kadar gezdirdi. Angkor Wat bölgesine giriş ücretli. Biletleri kapıdan almanız gerekiyor. 1,2 ve 3 günlük biletler satılmakta. Biz 2 günlük bilete 40’ar dolar ödedik (Günlük ortalama 4 dolar kazanılan bir ülke için gerçekten inanılmaz bir para). Ama emin olun bu tapınaklar Avrupa’da bir şehirde olsaydı 200 dolar verip kapısında 3 saat sıra bekleyebilirdiniz.
Asya turumuzda şu ana kadarki tüm tapınaklarla kıyaslayınca bu kadar olağanüstü yapıları görmediğimize tekrardan emin olduk resmen. Hatta turumuzun devamında daha az tapınak gezip, yapıları beğenmemeye bile başladık:)
Tapınaklar şehrinde 100’den fazla tapınak bulunuyor. Bunlardan 5’i (Angkor Wat, Bayon, Baphuon, Ta Prohm, Ta Keo, Banteay Srei) en önemlileri ve en göz kamaştıranları.
Zaten turunuzda buralara uğrayıp her detayı öğreneceğiniz için çok fazla bilgi vermeyeceğim. Ama size tavsiye; ilk gün ufak tapınakları, ikinci gün büyük tapınakları gezin. Büyükleri gördükten sonra ufak olanlar sizi etkilemeyebilir. Ek olarak Banteay Srei tapınağına da mutlaka gidin(Burası biraz uzak ve 5 dolar gibi ek ücret alınır ama gelmişken görmeniz gerek).
Night Market: Şehrin merkezinde 2 adet akşam pazarı bulunuyor. İkisi de birbirlerine yakın sayılır. Biri yeni açılmış bir bölge ve bolca ahşap hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Diğeri ise daha çok yemek, masaj ve ucuz hediyelik eşyaların bulunduğu bir gece pazarı. Buralardan çok güzel ahşap bileklikler ve ahşap hediyelik ev eşyaları alabilirsiniz.
Artisans Angkor: Burası bizi en çok etkileyen yerlerden birisi olabilir. Ülkedeki yardıma muhtaç, engelli, fakir ve istekli insanları bulup el işçiliğinde ustalaştırdıkları bir kuruluş. Giden turistleri kapıda karşılayan lokal rehberler, turistlere tüm çalışmaları teker teker gösteriyor. Ahşap işçiliğinden, heykeltraşlığa kadar birçok sanat dalının icra edildiği bir yer burası. İnsanlar çalışırken aralarında geçip yaptıkları ürünleri ve aşamaları görebiliyorsunuz. Geziniz bittikten sonra da sizi satış mağazasına yönlendiriyorlar. O mağazadaki her ürünü içerideki insanların yaptığını bilmek bile mutluluk verici. Fiyatlar biraz yüksek olmasına rağmen biz beğendiğimiz ve yardım etmek istediğimiz için birkaç hediyelik eşya aldık.
Quad Adventure Cambodia: Asya turumuzun en eğlenceli aktivitesi! Yerel bir rehber eşliğinde 8 saat boyunca tüm Siem Reap’ı ve köylerini 4×4 ATV’ler ile dolaştığımız bir turdu bu. Hem ATV’lerle birbirinden güzel parkurlarda delicesine hız yapıp eğlendik, hem de Siem Reap’ın turist yüzü görmeyen köylerinde dolaştık durduk.
Dünyanın en güler yüzlü insanlarını gördük tur boyunca. En mutlu çocuklarını tanıdık resmen. Her evin önünden geçerken çocuklar arkamızda koşarak el salladılar:)
Kanalların arasından, tarlalardan, köylerden, göllerden geçtik. Biririnden güzel yerlerde mola verdik. Göl kenarında çok güzel yemek yedik ve yerel insanların yaşama biçimlerini en ince ayrıntısına kadar gördük bu gezide.
Ayrıca yerel rehberimiz de çok aydınlatıcı ve detaylı bilgiler verdi. Siyasi yapılarından, Pol Pot’un 2 milyon insanı öldürmesinden ve komşularla ilişkilerinden konuştuk. Rehberimiz budist olmasına rağmen bir kilisede yaşıyormuş ve İngilizceyi orada öğrenmiş. 150 dolar verdiğimiz turda sadece günde 4 dolar alıyormuş kendisi.
The Cambodian Circus: Tüm oyuncuları yetiştirme yurtlarından ve sokaklardan toplanan insanlardan oluşan büyüleyici bir gösteri yapılan bir sirk bu. Her akşam saat 8’de gösteri başlıyor ve her zaman tıka basa dolu bir show. Bileti oteliniz dahil her yerden 18 dolar karşılığında alabiliyorsunuz. İnanın daha önce hiçbir yerde bu konseptte bir sirk görmemişsinizdir. Oyuncuları o kadar iyi yetiştirmişler ki resmen büyük bir gururla seyrediyorsunuz. Biz çok güldük ve eğlendik. Ne kadar zor şartlar altında kendilerini geliştirdiklerini görüp takdir ettik.
Nerede Kalınır?
Şehrin her yeri oldukça güvenli. Sokaklar size güven vermese de inanın insanlar çok yardımsever ve iyi niyetli. Sadece maddi olarak güçlük çektikleri için her size bir şeyler satmak isteyen çok insan görebilirsiniz. Hatta Angkor Wat’ın ufak tapınaklarını gezerken gördüğümüz polis memuru bize şapkasını ve rozetini bile 15 dolara satmak istedi :)
Biz şehir merkezinden 10-15 dakika yürüme mesafesinde Schein Guesthouse’ta kaldık. Gecelik 20 dolara muhteşem bir otel odası tuttuk. Otel sahipleri ve sundukları hizmetler gayet iyiydi. Ancak siz gene de şehir merkezinde kalmak istiyorum derseniz nehir kıyısına ve barlar sokağına yakın bir otel tercih edebilirsiniz. Fiyatlar o kadar uygun ki maksimum 30 dolara gayet güzel odalar bulmanız mümkün.
Para Birimi
Kamboçya’nın para birimi Riel. Ancak kendi para birimleri daha az kullanılıyor. Tüm menülerdeki fiyatlar Amerikan Doları. Herkes sizden dolar istiyor ve dolayısı ile kendi paralarını kullanmaya ihtiyaç kalmıyor. Bizce cebinizdeki dolar ile gitmeniz sizler için çok daha mantıklı olacaktır. Döviz bozdurma işlemini bu ülkede yapmamanız sizin için daha mantıklı olur. Bankalar dışında döviz bozabileceğiniz pek yer bulamayabilirsiniz.
Ulaşım
Buranın ana ulaşım ağını Tuk Tuk’lar oluşturuyor. Havalanından şehir merkezine 5 dolar karşılığında Tuk Tuk ile gidebiliyorsunuz. Şehir içi de ortalama 2 dolardan fazla vermemenizi öneririz. Biz genel olarak otelin anlaştığı Tuk Tuk’u kullandık ve her yere 1-2 dolara gittik:) Onun dışında başka ulaşım aracı da yok. Ara sıra taksiler gördük ama fiyatları pahalı diye tercih etmedik.
Tuk Tuk’ların benzin aldıkları kaçak benzin istasyonları da çok enteresan gerçekten:)
Kaç Gün Kalınır?
Siem Reap’ta biz 5 gün kaldık. Şehri doya doya gezdik ve gözümüz arkada kalmadı. Bizce en az 4 gün ayırmanız gereken bir şehir. Çünkü Asya’da görebileceğiniz şehirlerden çok daha farklı ve büyüleyici. Her taraf turist dolu ve şehir her daim çok canlı.
Özetle;
Sonuç olarak tarihi yerlerden keyif alıyorsanız, farklı lezzetlere açıksanız, gece hayatı sizin için önemliyse, az para harcamak istiyorsanız ve dünyanın en salaş şehirlerinden birini görmek istiyorsanız Siem Reap’a mutlaka uğrayın. Deneyimlerinizi ve aklınıza takılan soruları bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.
İyi Gezmeler :)