Lezzet : ★★★★★
Fiyat : ★★★★★
Mekan: ★★★★★
Son yaptığımız Roma ve Floransa turunda yediğimiz pizzaların tadı hala damağımızda. İyi İtalyan pizzacılarının ortak noktası ise pizza hamurları ve odun ateşi ile yanan taş fırınlarıdır. Tabi bu kombinasyona kaliteli malzemeler de eklenince dünyaca ünlü lezzete sahip olan pizza ortaya çıkıyor.
Fatih Karadeniz Pidecisi’nde pide yerken işte tam da bunları düşünüyordum. Mekanın dekorundan, çalışanların güler yüzlülüğüne, yemeklerin lezzetinden malzemelerin kalitesine kadar her şey dört dörtlük iken neden burası da dünyaca ünlü bir lezzet durağı değil? Evet ülke içinde yeterince ünlü ve Türkler tarafından iyi biliniyor ancak bu gibi lezzetler için yeterli değil.
Neyse konumuza gelelim:) Bir pazar günü gittiğimiz Fatih Karadeniz Pidecisi’nin kapısının önünde ufak bir kuyruk vardı. Sıraya adımızı yazdırıp siparişlerimizi de verdikten sonra içeri girebilmek için sıramızın gelmesini bekledik. Bir müddet sonra iç salondaki yerimizi almıştık bile. Bir pidede yarısı başka diğer yarısı bambaşka pideler yapabiliyorlar. :) Birinin yarısı kavurmalı & peynirli diğer yarısı yumurtalı & kıymalıyken diğerini ise yumurtalı kapalı olandan söyledik. Siparişlerimizin yapılışını da hemen yanımızda bulunan taş fırın etrafında izlemeye koyulduk. Ustalar o kadar kendinden emin ve büyük bir ciddiyetle işlerini yapıyorlardı ki henüz pidenin tadına bakmadan hayran kaldık buradaki disipline ve özene.
Bir müddet sonra da siparişlerimiz geldi zaten. Karadeniz pidesini bol yağlı ve kalın hamurlu anımsadığım için beni şu ana kadar hiç cezbetmemişti açıkçası. Ancak buradaki pidenin hamurundan aldığım ilk ısırıkta kendimi dünyanın en iyi ekmek fırınında hissettim :) Çıtır çıtır ve otun ateşi sinmiş hamur bir harikaydı doğrusu.
İçerisindeki kavurma da oldukça kaliteli ve tam da pidede olması gerektiği gibi yağsızdı. Çünkü pidenin yanında getirilen tereyağı ile isteyen istediği kadar yağlı yapabiliyor zaten pidesini. Ayrıca 4 peynir karışımında oluşan Trabzon peynirleri de oldukça lezzetli ve burayı ilgi odağı yapan ana malzeme.
Kapalı olarak gelen kıymalı yumurtalı pide ise bir başka şaheser :) Bu pideyi yemeden önce pidenin üst kısmını bıçakla açıp içerisindeki yumurtayı hafifçe dağıtmanız gerekiyor. Ardından elinizde pidenin iki ucundan tutup pide sağa sola sallamanız ve yumurtanın her tarafa sindiğinden emin olmanız lazım :) Sonrasında pideyi birkaç dilime ayırıp afiyetle yemeniz, o muhteşem lezzete ulaşmanız için yeterli!
Ayrıca bu pideyi kola ve benzeri asitli içerecekler eşliğinde değil de kendi yapımları açık ayranla yemenizi öneririm. Ayranları yoğun ve leziz!
Tabi bu eşsiz ziyafetten sonra midenizde boş yer bırakmayı unutmayın. Çünkü henüz Hamsiköy sütlacı yemediniz :) Geçtiğimiz aylarda bu sütlacı yemek için Hamsiköy’e kadar gitmiştik. İnanın ki aynı lezzete burada da ulaştık. Üzerinde bolca fındık olan, iri pirinçli ve hafif yanık sütlaç oldukça lezzetliydi.
Sonuç olarak 1957 yılından bu yana açık olan Fatih Karadeniz Pidecisi’ne bu kadar geç gitmiş olmanın utancı ile birlikte, bu denli güzel mekanların varlığını öğrenmemin gururunu aynı anda yaşadığımız bu mekana hayran kaldık. Siz de çok geç kalmadan uğrayın!
Menü detayları ve fiyatlar için tıklayınız.
Şimdiden afiyet olsun.
