Floransa; Dante’den, Michelangelo’ya, Da Vinci’ye kadar tarihin önemli sanatçı ve yazarlarına ev sahipliği yapmış bir şehir. İtalyan rönesansının başkenti olan Floransa; sanatı, kültürü ve özellikle mimarisi ile insanı büyülüyor. Şehrin en merkezinde yer alan Duomo (Santa Maria Del Fiore) kilisesi hayatımda gördüğüm en muazzam en muhteşem yapılardan biri! Floransa’ya gitmeden mutlaka sanatını ve mimarisini okuyun.
Ekim ayının sonunda 29 Ekim tatili ile o haftayı bağlayıp İtalya’nın yolunu tuttuk. Önce Bologna ardından Floransa’ya trenle gittik. Floransa’da 2 tam gün geçirdik ancak söylemeliyim ki 2 gün pek yeterli değil. 3 gün ideal, vaktiniz varsa daha uzun bile kalabilirsiniz. Bir dahaki gidişimizde mutlaka Floransa’da daha fazla gün geçireceğiz. Şehir gerçekten ufacık ancak dolu dolu. Bir Uffizi Galerisi var ki adam akıllı gezmek istiyorsanız bir tam gün buraya ayırmalısınız.
Floransa’ya Giriş
- Herkes İngilizce konuşuyor.
- Floransa inanılmaz turistik, dolayısıyla müzelerde, kiliselerde oldukça sıra oluyor. Müze biletlerini mutlaka online alın. Biletlerin fiyatı daha fazla da olsa mutlaka alın. Aksi takdirde girişlerde en az 1 saat beklemek gerek.
- En çok Amerikalı turist var. Amerikalıların İtalya ve Fransa’ya karşı bir zaafları olmalı. :)
- Ekim sonu için havalar gayet iyiydi. Öğlenleri güneşli olduğundan gezmek çok keyifli oldu. Akşamları ise güneş battığı anda inanılmaz soğuk oluyor. Aklınızda bulunsun bu aylarda giderseniz termal içlik götürebilirsiniz. Mayıs-Ağustos arası tam sezonu olduğundan çok kalabalık olabiliyor. Eylül-Ekim arası gitmek daha ideal, aklınızda bulunsun.
- İtalya demek pizza ve makarna cenneti demek, gördüğünüz her fırında pizza, her cafe/restoranda makarna yemeğe gayret edin. Biz öyle yaptık. :) İtalyanlar fırın konusunda gerçekten inanılmaz başarılı. O pizza hamurlarının lezzetini başka bir yerde tatmadım! Ayrıca İtalya’da pizzalar genel olarak dilimlere ayrılmamış olarak servis ediliyor, görünce yadırgamayın :)
- Sokaklarda bolca eski Fiat 500 var. Gördüğümüz her Fiat 500’ün fotoğrafını çektik. Keşke İstanbul’da da bu modeller bulunsa :(
- Floransa adeta deri cenneti. Tüm mağazalarda deri ayakkabılar, deri çantalar, cüzdanlar yer alıyor. Özellikle Bangladeşli esnaflardan pazarlık yaparak çanta alın.:) Sabah erken saatlerde veya akşam kapanırken giderseniz daha da indirim yapıyorlar.
- Gitmeden önce mutlaka Floransa’nın tarihi, sanatı, sanatçıları ile ilgili yazılar okuyun. Hayran kalmamak elde değil. Medici ailesi hakkında da araştırma yapın. Çünkü Floransa’nın en önemli yapıtları Medici (Mediçi diye okunuyor:)) ailesi tarafından yaptırılmış.
- Tüm restoranlarda içecek tercihinizi ‘House Wine’ diye adlandırılan restoranın ucuz litrelik şaraplarından yapabilirsiniz. Fiyatları oldukça uygun ve birçok şişelenmiş şaraptan daha lezzetli. Tercihinize göre bu şarabı kırmızı yada beyaz olarak seçebilirsiniz.
Pizza
- Antica Friggitoria, Via dell’Albero, 16r: Take away hizmet veren bu pizzacı Piazza Santa Maria Novello’ya yakın. Calzone (kapalı pizza) alıp bu meydanda yiyebilirsiniz. Gezerken acıkanlar için çok güzel bir tercih.
- Gusta Pizza, Via Maggio,46: Şehrin karşı tarafında Pitti Sarayı’na yakın bir pizzacı. Çok kalabalık olmasına rağmen, girer girmez aldıkları sipariş ve ödeme ile bu işin üstesinden gelmişler. En çok 5 dakikada size hem masa buluyorlar hem de pizzanız geliyor. Gerçekten inanılmazlar :) İtalyanlar tembel olarak bilinir ama iyi bir düzen kurarak herkesi memnun ediyorlar. Pizzalar kağıt üzerinde ve plastik çatal bıçaklarla geliyor. Tabi bu kadar sirkülasyonun üstesinden ancak bu şekilde gelebilirler. Yerliler ve yabancı öğrenciler take away pizza almak için de Gusta Pizza’yı tercih ediyor.
- ‘O Munaciello, Via Maffia 31R: Bu pizzacı 17. yüzyılda inşa edilmiş bir kilisede hizmet veriyor. Oldukça büyük olan bu pizzacı önünden geçildiğinde pek fark edilmiyor. Akşam gittiğimizde fazlaca ışıklı gece kulubüne benzettiğimiz bu yerin önünden iki kez geçtik, 3.de ancak bulabildik, iyi ki pes etmemişiz. Güler yüzlü garsonların yönlendirmesi ile iki farklı pizza seçtik. İkisi de inanılmazdı. Gusta Pizza’ya göre daha şık ve daha pahalı. Uzun ve sakin bir akşam yemeği için mutlaka tercih etmeli.
- Mercato Centrale: San Lorenzo Meydanı yakınlarında yer alan bu marketin üst katı adeta bir yemek cenneti. Her barda paniniden, makarnaya, pizzaya kadar türlü türlü yemekler var. Önünde uzunca insan kuyruğu olan barları gözünüze kestirip, sıradan korkmadan sipariş vermeyi bekleyin. Bizim gibi hem makarna hem pizza yiyin. Erken kapanıyor, öğlen saatlerinde gitmeniz tavsiye edilir.
Sandviç
- Il Bufalo Trippone, Via dell’Anguillara 48: Küçücük bir sandviç dükkanı burası. Menüde yer alan sandviç seçeneklerinden birini seçtikten sonra hemen orada yapılıyor. Eklemek istediğiniz seçenekler varsa söylemeniz yeterli. Bizim tercihimiz Sandviç Betty oldu. ;) Sandviç hazırlanırken dükkanda satılan sirke, şarap ve sos çeşitlerini mutlaka inceleyin.
- Salumeria Verdi, Via Giuseppe Verdi, 36/r: Piazza Signoria’nın yakınlarında yer alan bu sandviç dükkanı için en az yarım saat sırada beklemeyi göze almalısınız. Biz göze alamadık ama siz bir göz atın, belki sıra daha azdır. Ekmekleri aklımızda kaldı. :( Hemen karşısında başka bir şubesi daha bulunuyor, hangisinde sıra az ise oraya yönelmeniz tavsiye edilir:)
- La Prosciutteria, Via dei Neri 54: Salumeria Verdi ile aynı sokakta yer alan bu sandviç dükkanı da çok meşhur. Burada sıra daha az olduğundan burayı tercih ettik. Sandviç seçimi için çalışanlardan yardım aldık. Sandviçleri inanılmaz büyük, zaten ikiye bölerek paket yapıyorlar. Çok aç değilseniz iki kişiye bir tane sandviç alıp paket yaptırın. Piazza Signoria’daki heykellerin orada oturup insanları izleyerek sandviçinizi afiyetle yiyebilirsiniz.
Kahve&Tatlı&Dondurma
- Bar Pasticceria Cucciolo, Via del Corso, 25r: Burada İtalyan donutı olan Bomboloni deneyin. Yanında espresso almayı da ihmal etmeyin.
- Republica Meydanı’nda yer alan Cafe Gilli herkes tarafından bahsediliyor ancak fiyatları gereksiz pahalı.
- Ditta Artigianale,via dei Neri 32: Piazza Signoria yakınlarında yer alan bu kahvecide 3. dalga kahve seçenekleri bulunuyor. Uffizi Galerisi sonrası dinlenip internette takılmak için ideal bir yer. (Wifileri var.)
- Duomo Meydanı’nda yer alan Scudieri Cafe’de aynı şekilde çok pahalı. Gitmeden bir düşünün.
- Grom Gelato, Via del Campanile: Dünya genelinde birçok şubesi bulunan bir dondurmacı.
- Santa Trinita Gelato, Piazza Frescobaldi, 11-12R: Ponte Vecchio köprüsünden karşıya geçince (Pitti Sarayı tarafına) sağda kalan bu dondurmacıya mutlaka gidin. Nutella ve kavunlu dondurmalarına bayıldık.
- Vivaldi Gelato, Via dei Renai, 15r: Michelengelo tepesine çıkmaden uğranması gereken dükkanlardan birisi. Dondurma tercihi için yardım almadan canınız ne çekiyorsa söyleyin. Hava soğuksa kahve için de uğrayabilirsiniz.
- Perché No?, Via dei Tavolini 19-r: Floransa’nın en iyi dondurmacılarından birisi. Mascorpone ve fıstıklı dondurma deneyin.
Ziyaret Edilecek Alanlar
- Piazza San Lorenzo: Dericiler meydanı. Her gün deri çantaların satıldığı pazar kuruluyor. Mutlaka ama mutlaka buradan çantı alın. Bangladeşlilerle sıkı pazarlık edin, iyi indirim yapıyorlar.
- Piazza della Signoria: Davut (David) heykeli, Neptun Çeşmesi bulunan meydan. Uffizi Galerisi de bu meydan da yer alıyor. Medici ailesinin bir dönem yaşadığı Vecchio Sarayı’da burada bulunuyor.
- Piazza Michelengelo: Muhteşem bir Floransa manzarası bulunan meydan. Hem Ponte Vecchio’yu hem Duomo’yu tepeden görüyor. Gün batımını izlemek için buraya gitmeli. Şarap almayı da unutmayın.
- Santa Maria del Fiore: Diğer adıyla Duomo kilisesinin her bir noktasını incelemeye çalışın. Kilisesin tepesine de çıkabiliyor. Dışarıda yer alan makinelerden online bilet almak mümkün. (10 EUR/kişi)
- Piazza di Santo Spirito: Pitti Sarayı tarafında yer alan bir meydan. Aperativo için bu meydanda yer alan Volume tercih edilebilir.
- Mercato Nuovo: Republica Meydanı üzerinden buraya yürüyün. Şehrin bir diğer deri pazarı burada yer alıyor. Bu pazarın önü ise domuz heykeli ile fotoğraf çektirmek isteyen turistlerle dolu.Efsaneye göre domuzun dişleri arasına bozuk para bırakıp, parayı aşağıdaki deliğe düşürebilirseniz Floransa’ya tekrar gelecekseniz demektir :)
- Ponte(köprü) Vecchio: 14. yüzyılda yapılan bu köprü Arno nehri üzerinde. Köprüde bir sürü dükkan bulunuyor ve bunların hemen hemen hepsi kuyumculardan oluşuyor. Dışarıdan kuyumcu vitrinlerine baktığımızda inanılmaz pahalı olduklarını gördük. Alan var mı merak ettik :)
- Via de’ Tomabuoni Caddesi, Floransa’nın moda caddesi. Prada’dan Dior’a, Burberry’e, Pucci’ye kadar bütün lüks mağazalar bu cadde üzerinde.
- Uffizi Galerisi: Paris’in Louvre’ından sonra gelen dünyanın en önemli galerilerinden biri. Tam anlamıyla gezmek için 4-5 saat ayrılması gerek. Floransa’daki her turistik müze gibi giriş için uzunca kuyruk oluyor. Online bilet alınız. Alınan bilette giriş saati de yazıyor, bilette yazan saate dikkat ediniz.
Ulaşım
- Floransa’ya çevre illerden tren ile gelmek çok kolay. Tren Italia’dan tren saatlerini ve rotalarını inceleyebilirsiniz.
- Şehir ufacık olduğu için her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Şehrin en uzak turistik noktalarından biri olan Michelangelo Tepesi’ne bile 30 dakika da varmak mümkün.
