Lezzet : ★★★★★
Fiyat : ★★★★★
Mekan: ★★★★★
Ortadoğu mutfağı, birbirinden farklı lezzetleri ve damak tadımıza uygun içeriği ile hep diğer mutfaklardan bir adım öndedir bizim için. Tabi bu mutfağın öncüsü de Lübnan’dır. İstanbul’da Lübnan mutfağına dair birçok yeri ayrı ayrı bulabilmek mümkün. Bunları bir arada sunan Lüks konseptli Lübnan mutfakları da var. Ancak henüz tüm bu yemekleri, herkesin yiyebileceği fiyatlarla, damak tadımıza uygun olarak sunan pek bir yer bulamıyorduk. Ta ki Tahin’i keşfedene kadar.
Burası Hisarüstünde bulunan şık bir Lübnan restoranı. Lübnan restoranı dediysek, sadece humus yada falafel yaptığı için değil, Lübnan pidelerinden, ızgara çeşitlerine kadar her şeyi burada bulmanız mümkün.
Biz de bir Cumartesi günü uğradık Tahin’e. İç tarafta bir masaya oturup menüyü incelemeye koyulduk. Sipariş olarak ise Fettuş (Lübnan satalası), Humus, Mutabbal, Falafel ve Zahterli pide söyledik. Bir müddet sonra siparişlerimiz teker teker gelmeye başladı.
Masaya ilk olarak Fettuş geldi. Kalınca doğranmış sebzeler ve çıtır ekmeklerden oluşan salatayı beğendik. Zaten bu salatayı Türk mutfağında da kolaylıkla bulabildiğimiz için lezzet olarak hiçbirinizi şaşırtacağını düşünmüyoruz. Sadece gelen ana yemeklere güzel eşlik ettiğini söyleyebiliriz.
Ardından ise Humus ve Mutabbel geldi. Humus antakya mutfağındaki gibi hafif değil Lübnan mutfağında. Daha yoğun ve tahin ağırlıklı bir meze. İçerisindeki nohutun tadını her lokmada kolaylıkla farkedebiliyorsunuz. Tabi Antakya yöresinin tereyağlı humusu ile kıyaslamak olmaz ama bu humus da oldukça lezzetli. Ayrıca buradaki humusları acılı, kimyonlu, çam fıstıklı, etli ve beyrut usulü diye çeşitlendirmişler. Biz normal olanı denedik ve oldukça beğendik.
Mutabbal de humusun nohut yerine patlıcan kullanılan hali. Bu da oldukça yoğun ve lezzetli bir meze. Narın mevsimi geldiğinde narlı seçeneği ile de sunuluyor.
Mezelerin ardından Falafel de geldi masamıza. Yanındaki tahin sosuna bandırarak yenilen falafel İstanbul’daki birçok falafelden iyiydi. Tahin sosunda anlatamadığımız bir eksiklik olsa da falafel bunu örtecek güzellikteydi :)
Son olarak ise fırından çıkan zahterli pide geldi. Zahter o kadar lezzetliydi ki pideye konulandan 2 kat fazla zahter ekleseler bile baymadan yiyebilirdik. Ayrıca tercihe göre zatherli kaşarlı pide de yapılabilmesi oldukça güzel.
Tabi bunların hepsini yedikten sonra ızgara çeşitlerini yiyecek yerimiz kalmadı. Zaten ızgara çeşitlerini Türk mutfağında bulabilmek zor olmadığı için pek te tercih etmedik açıkçası.
Sonuç olarak İstanbul’da bu kadar lezzetli ve çeşitli bir Lübnan mutfağı bulmak bizi çok memnün etti. Artık Ortadoğu mutfağından canımız bir şey istediğinde Tahine gidip bu isteğimize ulaşacağımızı biliyoruz :)
Mekanın adresine ve menü fiyatlarına ulaşmak isterseniz buraya tıklayınız.
Şimdiden afiyet olsun