Lezzet :  ★★★★★
Fiyat :    ★★★★☆
Mekan:  ★★★★★

Lüks markaları ve birbirinden şık  restaurant ve cafe’leri ile Nişantaşı birçok alanda öncü mekanlar barındırıyor. Bu mekanlar cadde üzerinde en güzel yerlerde konumlanmış ve birbirinden güzel şekilde dekore edilmiş, insanların sokaktaki alışveriş tutkunlarını seyrederken bile keyif duyabileceği farklı konseptlerde cafe ve restoranlardan oluşuyor. Bu yerlerden en gözde olanı ise Nişantaşı Brasserie.

Biz de bir akşam vakti konuk olduk bu şık mekana. Restoranın içerisinde bir masada yerlerimizi aldık ve tadacağımız onca güzel yemeği heyecanla bekledik. İşletme Müdürü Esra Danişmend Abay ile hoş sohbet eşliğinde siparişlerimizi verdik ve sırası ile mekanın vazgeçilmez lezzetleri masamıza geldi. Başlangıç olarak soğan çorbası aldık. Daha sonrasında atıştırmalıklar gelmeye başladı. Bunların arasında Pop-corn Shrimp, Ördekli Gyoza, Karidesli Steamed Bun ve Guacamole Martini vardı. Damaktan önce göze hitap eden sunumlar iştahımızı kabarttı doğrusu.

Soğan çorbası oldukça başarılıydı. Buraya gelen turistlerin favori yemeklerinde birisi olduğunu öğrendik bu çorbanın. Üzerindeki peynir ve fırınlanmış ekmek ile güzel bir uyum içerisindeydi.

İçerisinde karides parçaları ve sebze bulunan ufak atıştırmalık sandwichlerle başladı herşey. Karidesli Bun’lar günün her saati yenilebilecek cinstendi, kokusunu tamamen yok edip lezzetini de bir o kadar zenginileştirdikleri karidesler, yumuşacık ekmekler ile çok iyi bir uyum içerisindeydi. Ağızda kalan hafif acı tat ise muhteşem. Karides dışında bu sandviçi ördek ve domuz ile yaptıkları da önemle duyurulur:)

Pop-corn Shrimp ise benin buradaki favori atıştırmalığım oldu. Bunu yemek için hiçbir şekilde aç olmanıza gerek yok diye düşünüyorum. İster akşam içkinizin yanında, ister öğlen sıcak bir sohbet ile bu karides parçalarını yiyebilirsiniz. Hafif acı tadı ve muhteşem soslu katmanı dolu dolu bir lezzete sahip.

Pop-corn karides ile aynı düşüncelere sahip olduğum bir diğer atıştırmalık ise Guacamole Martini. Şarap ile gidebilecek çok iyi bir atıştırmalık.

Ördekli Gyoza masamızdaki bir diğer atıştırmalık. Ördeğin tadı enfes ve miktarı da bir o kadar bol. Yanında gelen erikli sos ile çok iyi gidiyor.

Atıştırmalıkların ardından muhabbete devam edip bir yandan da gelecek ana yemeklerin tadına bakma isteği ile sabırsızlanıyoruz :) Çok da beklemeden ana yemekler masamıza geliyor. Öncelikle Mini burgerlerin tadına bakıyoruz. Bize kalırsa bu da ana yemek olarak değil de, biranın veya daha farklı bir içkinin yanına söylenebilecek cinsten. İçerisindeki patates kızartmaları da leziz ve bol.

Steak tartar, son zamanlarda yemediğimiz cinsten bir lezzet. Acı ve hardal oranı, etin lezzeti ve sunumu ile aklımızda çok güzel bir yer oluşturmayı başardı doğrusu.

Buranın favori ana yemeği ise Cafe De Paris soslu biftek. Cafe de Paris sosu oldukça lezzetli ve yoğunlu enfes. İnsanın sosa ekmek banası geliyor:) Et ise lokum gibi yumuşacık ve çok lezzetli. Buranın favori ana yemeği olmayı gerçekten de hakediyor.

Süt kuzu bonfile ise trüflü patates püresi ve kestane mantarı ile servis ediliyor. Püre ve kestane, bonfileye eşlik etmek için değil de ana yemek olmak için oradaymış kadar lezzetli. Bonfile ise dilim dilim ve yumuşacık. Kuzunun kokusu beni pek memnun etmese de kuzu eti severlerin bayılacağı bir lezzet olduğu net.

Ana yemeğin ardından sıra geldi tatlılara. Tatlılardan önce espresso siparişlerimizi veriyoruz ve ardından tatlılar da masamıza geliyor. Gözümüz hemen masanın ortasına bırakılan profiterollere kayıyor. İçerisinde dondurma bulunan profiterollerin sunumu harika görünüyor. İçerisindeki dondurma ve üzerindeki çikolata sosu ise enfes.

Karamelli cheesecake ise hafif ve leziz. Kahve ile birlikte çok iyi bir ikili oluyorlar. Karamel sosu da gayet başarılı.

Tabi tatlıların ardından muhabbete devam ediyoruz ve bir taraftan kahvelerimizi yudumlayıp yediklerimizi öğütmeye devam ediyoruz:)

Sonuç olarak çok samimi bir ortamı olan, şık ve lezzetli yemekler yapan Nişantaşı Brasserie’ye tam puan veriyoruz ve misafirperverlikleri için İşletme Müdürü Esra Hanım’a ve mekanın DJ’i Engin Yelkenci’ye teşekkür edip aralarından ayrılıyoruz.

Fiyatlara gelecek olursak, bu sınıftaki bir restoran için normal olan ücretlerle karşılakştık diyebiliriz. Ana yemekler ortalama 50 TL, başlangıçlar ve atıştırmalıklar ise 30 – 40 TL civarında.

Siz de Nişantaşı Brasserie’ye günün her saati gelip yemeğinizi içebilir, kahvenizi içebilir ya da içkinizi içip keyifli vakit geçirebilirsiniz. Beymen’in giriş katından da buraya ulaşabileceğinizi hatırlatıp bu lezzetli yemeklerin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Detaylı bilgi için bizlerle iletişime geçebilir, konum bilgisi için buraya tıklayabilirsiniz. Gitmeden önce menüyü incelemek isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz.

Afiyet Olsun :)